
Gözler şimdi Meriç Nehri'ne çevrildi. Suyun adeta çekilip gittiği nehir yatağında, tarihin izleri gün yüzüne çıktı. Kimi zaman coşkun sular altında kalan, kimi zaman da sırtını güneşe dönen o meşhur ahşap köprü, bu kez farklı bir hikâye anlatıyor.
İşin tuhaf yanı şu: Normalde suyun altında kalan temeller, şimdi öyle belirgin ki, adeta geçmişe dair bir belgesel izliyormuşsunuz hissi veriyor. Yetkililer ise durumu 'alarm verici' olarak nitelendiriyor - ki haklılar da!
Kuraklık mı, İklim Değişikliği mi?
Uzmanların ağzından düşürmediği o meşhur soru: Bu durum geçici bir kuraklık mı, yoksa iklim değişikliğinin acımasız yüzü mü? Cevap vermek zor ama şu kesin: Nehirdeki su seviyesi son 10 yılın en düşük seviyesinde. Rakamlar konuşuyor: %40'lık bir düşüş söz konusu.
Bölge sakinlerinin anlattıkları ise içler acısı: "Çocukken burada yüzerdik, şimdi ise neredeyse yürüyerek geçebilirsiniz" diyor 65 yaşındaki Mehmet amca. Haklı olmalı, çünkü bazı noktalarda su seviyesi 1 metrenin altına düşmüş durumda.
Tarih Gün Yüzüne Çıkıyor
İşin ilginç tarafı, suyun çekilmesiyle birlikte köprünün 19. yüzyıldan kalma orijinal ahşap temelleri ortaya çıktı. Restorasyon uzmanları heyecanlı ama bir o kadar da endişeli. "Bu durum yapıya zarar verebilir" uyarısı yapıyorlar.
- Köprü 1873 yılında inşa edilmiş
- Tamamen ahşap malzemeden yapılmış
- Bölgenin en önemli tarihi eserlerinden biri
Peki ya çözüm? Yetkililer acil önlem paketi hazırlıyor ama işin içinden çıkmak o kadar kolay değil. Su kaynaklarının bilinçsiz kullanımı, iklim değişikliği ve yağışların azalması... Tüm bu faktörler bir araya gelince, ortaya iç açıcı olmayan bir tablo çıkıyor.
Durum vahim ama umutsuz değil. Yerel yönetimler harekete geçti bile. Su tasarrufu kampanyaları, bilinçlendirme çalışmaları derken, belki de bu krizi fırsata çevirebiliriz. Ne dersiniz?