İstanbul'da yaz sıcakları kavururken, şehrin hayat damarları olan barajlardan endişe verici haberler geliyor. Durum hiç de iç açıcı değil, üstelik gittikçe de kötüleşiyor.
İSKİ'nin 20 Ağustos 2025 tarihli, güncel verileri adeta bir uyarı ışığı gibi yanıp sönüyor. Şehrin toplam baraj doluluk oranı, neredeyse tek haneli rakamlara düşmek üzere. İnanması güç ama yüzde 19,71 seviyesinde. Yani, her dört bardaktan üçü boş! Bu, son birkaç yılın en düşük seviyelerinden biri olarak kayıtlara geçti.
Baraj Baraj Dökülüyor Veriler
Tek tek bakınca manzara daha da vahim. Mesela, Pabuçdere Barajı'nda su diye bir şey kalmamış neredeyse, oran yüzde 0,66. Sular çekilince, dibe vuran ne varsa ortaya çıkmış durumda. Aynı kaderi Kazandere Barajı da paylaşıyor; o da yüzde 1,16'lık bir oranla alarm veriyor.
İşin ilginci, bir zamanların dolup taşan devleri bile zor durumda. Ömerli Barajı yüzde 16,55, Elmalı Barajı yüzde 17,20, Sazlıdere Barajı ise yüzde 14,59 seviyesinde. Düşünsenize, bu barajlar İstanbul'a can veren en büyük kaynaklardı. Şimdi ise adeta birer çorak araziye dönmüş durumdalar.
Peki, Bu Tablo Ne Anlama Geliyor?
Kısacası, İstanbul ciddi bir su stresiyle karşı karşıya. Uzmanlar, eğer önümüzdeki aylar da kurak geçerse – ki tahminler pek iç açıcı değil – sıkı su kısıtlamalarının kaçınılmaz olabileceğini söylüyor. Yani, bahçe sulamak, araba yıkamak belki de lüks sayılacak.
Meleden ve Yeşilçay'dan yapılan takviyelere rağmen, nüfus yoğunluğu devasa boyutlarda olan bu şehir için bu kaynaklar bir noktadan sonra yetersiz kalabiliyor. Suyu hoyratça kullanma lüksümüz maalesef kalmadı.
Belediyeler tasarruf kampanyaları düzenliyor, vatandaşlara duş sürelerini kısaltmalarını, muslukları gereksiz yere açık bırakmamalarını öğütlüyor. Ama acaba bu çağrılar yeterince ciddiye alınıyor mu? Yoksa 'bana bir şey olmaz' mantığıyla hareket mi ediliyor?
Sonuç olarak, İstanbul'un su meselesi sadece kurumların değil, her bir bireyin meselesi. Musluğu kapatmak, damlayan bir vanayı tamir ettirmek belki de hepimizin geleceğini kurtaracak küçük ama etkili adımlar. Unutmayalım, su hayattır ve o olmadan yaşamak imkansız.
