İstanbul'un Su Stresi Alarm Veriyor: Barajlarda Kritik Eşiğe Gelindi!
İstanbul Barajlarında Kuraklık Alarmı: Doluluk %34.34

Gözler bir kez daha İstanbul'un su durumuna çevrildi. Öyle ki barajlardaki doluluk oranları, kış mevsiminin yaklaştığı şu günlerde hiç de iç açıcı değil. Rakamlar adeta alarm zillerinin çaldığını gösteriyor.

24 Ekim 2025 itibarıyla İstanbul'un barajlarındaki doluluk oranı yüzde 34.34 seviyesinde. Bu oran, son bir yılın en düşük seviyelerinden biri olarak kayıtlara geçti. Geçen yılın aynı döneminde bu oranın yüzde 40'ların üzerinde olduğunu düşününce, durumun ciddiyeti daha net anlaşılıyor.

Su Kaynakları Tükeniyor mu?

İSKİ'nin açıkladığı son verilere göre, mevcut su miktarı 299.77 milyon metreküp olarak ölçülmüş. Toplam su kapasitesinin 868.68 milyon metreküp olduğu düşünülürse, aslında ne kadar büyük bir boşluğumuz olduğu ortada. Bu durum beni gerçekten endişelendiriyor açıkçası.

Peki hangi baraj ne durumda? İşte cevabı:

  • Ömerli Barajı: Yüzde 36.63
  • Pabuçdere Barajı: Yalnızca yüzde 4.71 - bu inanılmaz düşük!
  • Sazlıdere Barajı: Yüzde 8.45
  • Elmalı Barajı: Yüzde 36.92
  • Darlık Barajı: Yüzde 52.84 - nispeten daha iyi durumda
  • Büyükçekmece Barajı: Yüzde 32.86
  • Alibey Barajı: Yüzde 31.72
  • Terkos Barajı: Yüzde 33.49
  • Kazandere Barajı: Yüzde 9.68
  • Istrancalar Barajı: Yüzde 24.65

Kuraklık Kapıda mı?

Meteoroloji uzmanları, önümüzdeki dönemde yağışların mevsim normallerinde seyredeceğini belirtiyorlar. Ancak bu tahmin bile içimizi tam anlamıyla ferahlatmıyor. Çünkü su tüketim alışkanlıklarımızda köklü değişiklikler yapmazsak, sadece yağmurlara güvenmek yeterli olmayabilir.

Düşünsenize, İstanbul gibi devasa bir metropolün su ihtiyacı her geçen gün artıyor. Nüfus artışı, sanayi talepleri ve iklim değişikliğinin etkileri derken, su yönetimi artık stratejik öneme sahip.

Uzmanların söylediğine göre, su tasarrufu konusunda bireysel önlemler almak şart. Muslukları gereksiz yere açık bırakmamak, damlayan muslukları tamir ettirmek, suyu israf etmemek - bunlar küçük görünse de toplamda büyük fark yaratıyor.

Belediyelerin ve yetkililerin de acil önlem paketleri hazırlaması gerekiyor. Su kayıplarının önlenmesi, alternatif su kaynaklarının devreye alınması ve suyun verimli kullanımı için projeler hayata geçirilmeli.

Sonuç olarak, İstanbul'un su stresi artıyor ve bu konuda hepimize görev düşüyor. Suyumuzu korumazsak, gelecekte çok daha büyük sorunlarla karşılaşabiliriz. Unutmayalım, su hayattır ve onu hoyratça kullanma lüksümüz yok.