İstanbul'da sonbaharın ortasında su seviyeleri adeta bir kabus senaryosunu andırıyor. İSKİ'nin paylaştığı en güncel verilere göre, 15 Ekim itibarıyla ölçülen baraj doluluk oranları içler acısı bir tablo çiziyor.
Şehrin can damarı olan barajlarda toplam doluluk oranı sadece %33.49 seviyesinde. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine kıyasla neredeyse %20'lik bir düşüş anlamına geliyor - ki bu gerçekten kaygı verici!
Baraj Baraj Dökülen Rakamlar
İşte durumun vahametini gösteren o çarpıcı detaylar:
- Ömerli Barajı: %34.72 doluluk
- Pabuçdere: Yalnızca %7.41 - bu neredeyse dibe vurmak demek!
- Sazlıdere: %12.33 ile kritik seviyede
- Alibey: %28.19 doluluk
- Büyükçekmece: %37.91
- Terkos: %35.58
Kuzeyden güneye, doğudan batıya - neredeyse tüm barajlarımızda durum iç açıcı değil. Pabuçdere'nin %7'lik seviyesi ise adeta bir uyarı işareti gibi.
Geçen Yıla Göre Ne Durumdayız?
Geçen yıl bu zamanlar barajlarımız ortalama %50'nin üzerinde doluluk oranına sahipti. Şimdi? Neredeyse üçte biri boş! Bu düşüşün nedenleri arasında yağışların yetersiz kalması ilk sırada geliyor tabii ki.
Melen ve Yeşilçay'dan gelen su miktarları da beklentilerin altında seyrediyor. İstanbul'un nüfus artışı ve kontrolsüz su tüketimi de işin diğer kritik boyutu.
Uzmanlar, önümüzdeki aylarda yeterli yağış olmazsa İstanbul'un ciddi bir su sıkıntısıyla karşı karşıya kalabileceği konusunda uyarıyor. Kışa girerken barajlardaki bu düşük seviyeler, önümüzdeki yaz için de endişe yaratıyor doğrusu.
Peki ne yapmalı? Su tasarrufu artık bir tercih değil, zorunluluk haline geldi. Muslukları gereksiz yere açık bırakmamak, damlayan muslukları onarmak, daha az su tüketen cihazlar kullanmak - bunlar küçük gibi görünen ama toplamda büyük fark yaratan önlemler.
İstanbul'un su geleceği hepimizin elinde. Unutmayalım ki, su hayattır - ve onu korumak da hepimizin görevi.
