İstanbul'un can damarlarından biri olan Terkos Barajı'nda bugünlerde oldukça tuhaf bir manzara var. Görenleri hayrete düşüren, hatta içine bir parça endişe salan bir durum bu. Barajın belli noktalarındaki suyun rengi, bildiğimiz mavilikten uzaklaşmış; adeta yeşilin farklı tonlarına bürünmüş durumda.
Peki ama neden? Diyeceksiniz ki, "Su yeşil mi olurymuş?" Haklısınız da. Aslında oluyor işte. Uzmanların dilinden düşürmediği o meşhur "alg patlaması"ndan muzdarip Terkos şu sıralar. Havanın ısınmaya başlaması, su sıcaklığının artması ve tabii besin elementlerindeki yoğunluk... Hepsi bir araya gelince, mikroskobik su yosunları olan algler çılgınca çoğalmış. Onlar çoğalınca da suyun rengi değişivermiş.
Yetkililerden Açıklama: Endişe Yok!
İSKİ yetkilileri konuya dair açıklama yapmakta gecikmedi. Evet, durumun farkındalar. Hatta düzenli olarak numuneler alınıp laboratuvarlarda inceleniyormuş. Şu ana kadar gelen resmi açıklama şu yönde: "Bu doğal bir süreç. İçme suyu kalitesi ve insan sağlığı açısından herhangi bir risk teşkil etmiyor." Yani içeceğimiz suyun tadında, kokusunda veya güvenliğinde bir sorun yok. Rahat bir nefes alabiliriz.
Ancak şunu da eklemeden geçmeyelim – bu tür olaylar, doğanın bize attığı bir imza aslında. "Ben buradayım, dengeler hassas" der gibi. İklimdeki değişiklikler ve çevresel faktörler, bu tarz doğa olaylarının sıklığını ve şiddetini artırabiliyor. Dolayısıyla, "zaten doğal bir süreçmiş" deyip geçmemek; su kaynaklarımıza sahip çıkmak hepimizin görevi.
Peki Sıradaki Adım Ne?
İSKI ekipleri, durumu yakından takip ediyor. Gerekli görmeleri halinde, havaya müdahale de dahil olmak üzere çeşitli operasyonlar yapabileceklerini belirtiyorlar. Alg yoğunluğunun artması, suyun oksijen seviyesini düşürebilir ve sudaki diğer canlıları olumsuz etkileyebilir çünkü. Onların da buna müsaade etmeyeceği kesin.
Kısacası, Terkos'taki yeşil görüntü şimdilik sadece görüntüden ibaret. Ama unutmayalım, doğa her zaman bize mesajlar gönderir. Onu dinlemek ve korumak da bizim elimizde.
