Yılmaz'dan Kritik Su Uyarısı: 'Kuraklık Kapıda, Önlem Almazsak Susuz Kalırız'
Yılmaz: Kuraklık Kapıda, Önlem Almazsak Susuz Kalırız

Hava sıcak, güneş yakıcı... Ama asıl mesele gözle görülmeyen bir tehdit: Su kıtlığı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, tam da bu konuda adeta çanları çalıyor.

"Durum vahim" diyor Yılmaz, "Kuraklık artık uzak bir ihtimal değil, kapımızda. Önlem almazsak, gelecekte susuzlukla yüzleşmek kaçınılmaz." Gerçekten de öyle - son yılların en kurak dönemlerini yaşıyoruz ve bu sadece bir başlangıç olabilir.

Rakamlar Konuşuyor: Suyumuz Tükeniyor!

İşin acı tarafı şu: Türkiye, kişi başına düşen su miktarı açısından "su stresi" çeken ülkeler kategorisinde. Yılmaz'ın altını çizdiği gibi, 1.346 metreküp olan bu miktar alarm verici seviyelerde. Düşünsenize, 20 yıl önce bu rakam neredeyse iki katıydı!

Barajlardaki doluluk oranları iç açıcı değil. Özellikle büyük şehirlerde su seviyeleri tehlikeli şekilde düşüyor. İstanbul'da bazı barajlarda doluluk %30'ların altına inmiş durumda - bu, yaz aylarında ciddi sıkıntılar yaşayabileceğimiz anlamına geliyor.

Peki Ne Yapmalıyız?

Yılmaz'ın önerileri oldukça net:

  • Su kayıplarını azaltmak için altyapıyı güçlendirmek
  • Tarımda modern sulama sistemlerine geçmek
  • Sanayide suyu daha verimli kullanmak
  • Her vatandaşın bireysel tasarruf bilinci geliştirmesi

"Aslında basit önlemlerle bile ciddi tasarruf sağlayabiliriz" diye ekliyor Yılmaz. Mesela muslukları tamir ettirmek, duş süresini kısaltmak, arabaları kovayla yıkamak... Küçük görünen bu adımlar toplamda devasa fark yaratıyor.

Hükümet olarak kendilerinin de çalışmalar yürüttüğünü belirten Yılmaz, "Su yönetiminde köklü reformlar gerekiyor. Atık suların geri kazanımı, yağmur suyu hasadı gibi projeleri hızlandırmalıyız" ifadelerini kullanıyor.

Sonuç olarak: Su meselesi artık ertelenemez bir aciliyet kazandı. Yılmaz'ın uyarıları boşuna değil - harekete geçmezsek, çocuklarımıza susuz bir gelecek bırakma riskiyle karşı karşıyayız. Ve kimse bunu istemez, değil mi?