19 Eylül 2025 Cuma Hutbesi Yayınlandı: İyilik ve Takvada Yardımlaşmak
19 Eylül Cuma Hutbesi: İyilikte Yardımlaşma Vurgusu

Bugün, yani 19 Eylül 2025 Cuma günü, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan hutbe, tüm Türkiye'deki camilerde okundu. İnananlar için önemli bir rehber niteliği taşıyan bu metin, aslında hayatımızın tam da merkezinde yer alan bir konuya parmak basıyor: iyilik ve takvada yardımlaşma.

Peki neden bu kadar mühim? Çünkü insan, tek başına yaşayan bir varlık değil. Toplumun bir parçasıyız ve birbirimize ihtiyacımız var. Hutbe de tam olarak bu noktadan yola çıkarak, sadece bireysel iyiliklerle yetinmememiz gerektiğini, etrafımızdakileri de erdemli davranışlara teşvik etmemizin önemini vurguluyor.

Kur'an-ı Kerim Işığında Bir Yol Haritası

Hutbede, Maide Suresi'nin 2. ayetinden ilham alınmış: "İyilik ve takvada yardımlaşın, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın." Bu kısa ama etkili cümle, adeta Müslümanlar için bir yaşam pusulası niteliğinde. Günlük koşturmacanın içinde bazen unuttuğumuz basit bir gerçeği hatırlatıyor: Yardım etmek, sadece maddi bir destek değil; aynı zamanda manevi bir dayanışma.

Hz. Muhammed'in (s.a.v.) hayatı da zaten bu ayetin canlı bir tezahürü değil miydi? Onun sünneti, her anlamda yardımlaşmanın, paylaşmanın ve dayanışmanın en güzel örnekleriyle dolu. Hutbe, Peygamberimizin bu örnek davranışlarını hatırlatarak, onu rehber edinmenin ne denli önemli olduğunu bir kez daha zihinlere kazıyor.

Pratik Adımlar: Neler Yapabiliriz?

Metin, sadece teoride kalmıyor; somut öneriler sunuyor. Komşusunu aç yatırmayan bir inançtan geliyoruz sonuçta. İşte hutbenin üzerinde durduğu birkaç pratik adım:

  • Dua Etmek: Sadece kendimiz için değil, tüm Müslüman kardeşlerimiz için, hatta tüm insanlık için dua etmek. Bu, en saf yardımlaşma biçimi belki de.
  • Maddi Destek: İhtiyacı olanı görüp, elimizdeki imkanlarla yardım etmek. Bu, bazen bir yemek, bazen bir giysi, bazen de sadece samimi bir gülümseme olabilir.
  • Manevi Destek: Zor zamanlarında insanların yanında olmak, onlara güç vermek, sıkıntılarını paylaşmak. Bazen sessizce yanında durmak bile yeterli.

Aslında hepimiz biliyoruz bunları, değil mi? Ama bazen unutuyoruz işte. Hutbe, tam da bu unuttuğumuz anda bize bir hatırlatma yapıyor, adeta 'hey, bunları yapmayı ihmal etme' diye fısıldıyor.

Sonuç olarak, bu haftaki hutbe, bireysel ibadetlerimizin toplumsal bir boyutu olduğunu bir kez daha hatırlatan, üzerine düşünmemiz gereken bir metin. Sadece Cuma günü değil, tüm hafta boyunca aklımızın bir köşesinde kalacak türden. Diyanet'in bu anlamlı mesajı, önümüzdeki hafta için hepimize bir niyet listesi oluşturuyor aslında: Daha fazla yardımlaşmak, daha fazla iyilik yaymak için.