Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde bulunan Assos Antik Kenti, adeta bir zaman makinesi gibi. Kazı başkanlığını Prof. Dr. Nurettin Arslan'ın yürüttüğü çalışmalarda, 3.500 yıllık bir stoa (sütunlu galeri) gün yüzüne çıkarılıyor. Bu keşif, antik dönemin izlerini taşıyan bölge için büyük bir önem taşıyor.
Stoa, antik Yunan mimarisinin en önemli yapılarından biri. Genellikle ticaret, siyaset ve felsefe tartışmalarının yapıldığı bu yapılar, toplumsal hayatın merkeziydi. Assos'ta bulunan stoanın da benzer bir işlev gördüğü düşünülüyor. Kazı ekibi, yapının detaylarını ortaya çıkarmak için titizlikle çalışıyor.
Assos: Tarihin Derinliklerine Yolculuk
Assos Antik Kenti, sadece stoasıyla değil, Athena Tapınağı, antik tiyatrosu ve surlarıyla da ünlü. Burası, antik dönemin en önemli liman kentlerinden biriydi. Kazı çalışmaları, bölgenin tarihine dair yeni bilgiler sunuyor. Prof. Dr. Arslan, "Stoanın ortaya çıkarılması, Assos'un antik dönemdeki sosyal ve ticari hayatını anlamamızı kolaylaştıracak" diyor.
Kazılar sırasında bulunan seramik parçaları, sikke ve diğer eserler de bölgenin geçmişine ışık tutuyor. Bu eserler, Assos'un antik dönemde ne kadar hareketli bir kent olduğunu gösteriyor. Kazı ekibi, stoanın tamamen ortaya çıkarılmasıyla birlikte bölgenin turizm potansiyelinin de artacağını belirtiyor.
Assos'ta Zaman Yolculuğu
Assos, sadece bir antik kent değil, aynı zamanda bir açık hava müzesi. Her yıl binlerce turist, buradaki tarihi dokuyu görmek için bölgeye akın ediyor. Stoa keşfi, Assos'un cazibesini daha da artıracak gibi görünüyor. Kazı çalışmalarının devam etmesiyle birlikte, antik kentin sırları bir bir ortaya çıkıyor.
Prof. Dr. Arslan, "Assos, tarihin derinliklerinde saklı bir hazine. Her yeni keşif, bu hazineyi biraz daha görünür kılıyor" diye ekliyor. Kazı çalışmalarının önümüzdeki yıllarda da devam etmesi planlanıyor. Belki de Assos'ta daha nice sürprizler bizi bekliyordur.
