Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye'nin önemli arkeolojik projelerinden biri olan Taş Tepeler kazılarından elde edilen yeni bulguları kamuoyuyla paylaştı. Bakan Ersoy, yaptığı açıklamada, bölgenin Anadolu'nun 12 bin yıl önceki dünyasını benzersiz ayrıntılarla gözler önüne sermeye devam edeceğini vurguladı.
Neolitik Çağ'a Işık Tutan Yeni Keşifler
Bakan Ersoy, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, bu sezon ortaya çıkarılan buluntuların bilimsel çerçeveyi genişlettiğini belirtti. Sayburç'taki ağzı dikili yüz tasviri, Sefertepe'de farklı üsluplarla işlenmiş kabartmalar ve Göbeklitepe'de bulunan bir adak heykeli, bölgede yaşamış insanların ritüelleri ve sembolik dünyaları hakkında kritik ipuçları sunuyor.
Bu buluntular, Taş Tepeler Projesi'nin her yeni kazı sezonunda bilime nasıl yeni kapılar araladığının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Keşifler, insanlık tarihinin önemli bir dönüm noktası olan Neolitik Çağ'ın anlaşılmasına büyük katkı sağlıyor.
Kazı Çalışmaları Kararlılıkla İlerliyor
Bakan Ersoy, Taş Tepeler'in bilimsel yolculuğunun, kazı ekiplerinin özverili çalışmaları, akademik paydaşların katkıları ve bölgedeki tüm kurumların güçlü desteğiyle kararlılıkla sürdüğünü ifade etti. Bu kolektif çaba, projenin başarısının temel taşını oluşturuyor.
Ersoy, çalışmalara sağladıkları destek ve yakın iş birliği nedeniyle Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar'a özel olarak teşekkür etti. Bakan, yerel yönetimlerin turizm ve kültür alanındaki katkılarının bu sürecin vazgeçilmez bir parçası olduğunun altını çizdi.
Şanlıurfa'nın Turizmdeki Yükselişi
Açıklamada, Taş Tepeler ve benzeri projelerin, Şanlıurfa'nın turizm potansiyelini artırmadaki rolüne de değinildi. Bakan Ersoy, yürütülen küresel tanıtım çalışmaları ile valilik ve belediyenin katkılarının birleşmesi sonucunda, Şanlıurfa'nın önce Türkiye turizminde, ardından da dünya turizminde hak ettiği konuma ulaşacağına olan inancını dile getirdi.
Taş Tepeler Projesi, sadece arkeolojik bir kazı olmanın ötesinde, bölgenin kültürel mirasını koruyarak ekonomik ve sosyal kalkınmasına da hizmet eden bütüncül bir girişim olarak öne çıkıyor. 4 Aralık 2025 tarihinde yapılan bu açıklama, insanlık tarihinin köklerine yapılan bu yolculuğun heyecan verici bir şekilde devam ettiğini gösteriyor.
