
Dünya tarihinin en çarpıcı figürlerinden biri olan Büyük İskender'in yaşam öyküsü, şimdi de Çağatay Türkçesi ile hayat buluyor. Tarih meraklıları için adeta bir hazine niteliğindeki bu eser, okuyuculara farklı bir dil penceresinden bakma fırsatı sunuyor.
Kim derdi ki, Makedonya'nın genç dehasının hikayesi yüzyıllar sonra Orta Asya'nın kadim diliyle yeniden anlatılacak? İşte tam da bu sürpriz, kitapseverlerin yüzünü güldürdü. (Hem de nasıl!)
Dilden Dile Bir Efsane
Büyük İskender'in destansı yolculuğu - ki kimilerine göre bu bir macera, kimilerine göreyse bir trajedidir - artık Çağatay Türkçesi'nin büyülü dünyasında. Eserin çevirmeni, "Bu proje benim için bir tutkuydu" diyor ve ekliyor: "Sanki zaman makinesine binip İskender'le Çağatay lehçesinde konuşuyormuşum gibi hissettim."
Peki neden Çağatay Türkçesi? Cevap basit aslında: Bu dil, tarih boyunca Doğu ile Batı'nın buluştuğu köprü olmuştu - tıpkı İskender'in kendisi gibi. İronik değil mi?
Tarih Sevenler İçin Bir Şölen
Kitapta neler mi var? İşte birkaç başlık:
- Genç yaşta tahta çıkışının şaşırtıcı detayları
- Gordion düğümünü keserken aklından geçenler (ki kimse bunu tahmin edemez!)
- Hindistan seferindeki o meşhur fil savaşlarının bilinmeyen yönleri
Dilbilimciler ise bu çalışmayı "kültürler arası bir köprü" olarak nitelendiriyor. Bir uzmanın dediği gibi: "Bu eser, tarih ile dilin dansı adeta."
Son bir not: Eğer siz de tarihe farklı bir pencereden bakmak istiyorsanız - ki bence denemeye değer - bu kitap tam size göre. Hem öyle böyle değil, resmen tarihin ta kendisi!