Müslüman alemi tarafından merakla araştırılan ve her hicri ayın belirli günlerinde tutulan Eyyam-ı Biyd orucunun 2025 yılındaki tarihleri netleşti. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaynaklarından derlenen bilgilere göre, bu özel oruç günlerinin anlamı ve faziletleri yeniden gündeme geldi.
Eyyam-ı Biyd Orucu Nedir ve Ne Zaman Tutulur?
Eyyam-ı Biyd, Arapça'da 'aydınlık günler' anlamına gelir. Dini kaynaklarda, hicri takvime göre her ayın 13, 14 ve 15. günleri bu isimle anılır. Bu günler, ayın dolunay haline yaklaştığı ve geceyi daha fazla aydınlattığı dönemlere denk gelmektedir.
Hz. Muhammed'in (s.a.s.) sünnetinde de yer alan bu oruç, Buhârî, Savm 60 numaralı hadiste geçmektedir. Peygamber Efendimiz, her ayın bu üç gününde oruç tutmayı Müslümanlara tavsiye etmiştir.
2025 Yılı Eyyam-ı Biyd Orucu Tarihleri
Üç ayların başlangıcı olan Recep ayı, 2024 yılında 21 Aralık tarihinde idrak edilmeye başlandı. Bu başlangıca göre, 2025 yılının ilk Eyyam-ı Biyd oruç günleri Recep ayına denk geliyor.
İşte 2025 yılı Ocak ayında tutulacak Eyyam-ı Biyd orucunun miladi takvimdeki karşılıkları:
- Recep ayının 13. günü: 2 Ocak 2025 Cuma
- Recep ayının 14. günü: 3 Ocak 2025 Cumartesi
- Recep ayının 15. günü: 4 Ocak 2025 Pazar
Bu tarihler, hicri Recep ayının ortasına denk gelen ve 'beyaz günler' olarak da bilinen süreci işaret ediyor.
Eyyam-ı Biyd Orucunun Faziletleri Nelerdir?
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi internet sitesinde yer alan bilgilere göre, Eyyam-ı Biyd orucunun büyük manevi değeri bulunuyor. Hadis-i şeriflerde, bu üç gün oruç tutmanın faziletine dikkat çekiliyor.
Konuyla ilgili bir hadiste Resûlullah (s.a.s.), "Her ay üç gün oruç tutmak, tüm yılı oruçlu geçirmek gibidir" buyurmuştur (İbn Mâce, Sıyâm, 29). Bu ifade, Eyyam-ı Biyd orucunun sürekli bir ibadet sevabı kazandırabileceğini gösteriyor.
Diğer bir rivayete göre ise (Ebû Dâvûd, Savm, 69; Tirmizî, Savm, 54) Peygamber Efendimiz, ashabına her ay bu günlerde oruç tutmalarını öğütlemiştir. Bu tavsiye, orucun sadece Recep, Şaban veya Ramazan aylarına has olmadığını, senenin her ayında bu özel üç günde tutularak sünnetin yaşatılabileceğini ortaya koymaktadır.
Dini otoriteler, ayın bu parlak günlerinde tutulan orucun, maddi ve manevi temizlenmeye vesile olduğunu, aynı zamanda rutin ibadet hayatına bir canlılık kattığını belirtiyorlar.