Erzurum Haho Manastırı: 1000 Yıllık Tarih ve Mükemmel Akustikle Ayakta
Haho Manastırı 2026 Turizm Sezonuna Hazırlanıyor

Erzurum'un Tortum ilçesine bağlı Bağbaşı Mahallesi'nde yer alan ve asırlardır dimdik ayakta duran Haho Manastırı, bölgenin en önemli kültürel hazinelerinden biri olarak öne çıkıyor. Diğer adıyla Meryem Ana Kilisesi olan bu yapı, günümüzde Bağbaşı Taş Camii olarak hizmet veriyor. Yapı, şu anda devam eden kapsamlı restorasyon çalışmalarının ardından, 2026 yılı turizm sezonunda ziyaretçilerini ağırlamaya hazırlanıyor.

Bin Yıllık Tarihi ve Mimari İhtişamı

Tarihi yapının güney girişindeki bir paye üzerinde bulunan kitabeye göre, manastır Meryem Ana'ya ithafen 976-1001 yılları arasında inşa edilmiştir. İnşa emrini, dönemin Gürcü Bagrat Kralı III. David vermiştir. Orta Çağ boyunca bölgenin önemli bir dini merkezi ve eğitim yuvası olan manastırda, 16. yüzyılın ortalarına kadar edebiyat, felsefe ve şiir alanlarında değerli eserler üretilmiş ve tercümeler yapılmıştır.

Mimari olarak yapıyı öne çıkaran unsurların başında, yüksek kasnaklı kubbesi ve konik külah örtüsü gelir. Kırmızı ve lacivert sırlı kiremitlerle kaplanmış olan kubbe, hem estetik bir görünüm sunar hem de yapıyı korur. Duvarlarında aslan, boğa, kartal ve grifon gibi mitolojik figürlerin kabartmaları dikkat çeker. Apsis kısmının kule şeklinde yükseltilmiş olması ise binanın özgün mimarisinin en çarpıcı parçalarından biridir.

Camiye Dönüşüm ve Günümüzdeki İşlevi

Haho Manastırı, 19. yüzyılda camiye dönüştürülmüş ve o tarihten itibaren Bağbaşı Taş Camii olarak anılmaya başlanmıştır. Bu dönüşüm, yapının korunarak günümüze ulaşmasında önemli bir rol oynamıştır. Günümüzde hem bir ibadethane hem de özellikle Gürcistan'dan gelen turistlerin büyük ilgisini çeken bir kültür mirası olarak varlığını sürdürmektedir.

Restorasyon ve Muazzam Akustiğin Keşfi

Yapıda süren restorasyon çalışmaları sırasında, Merkez Camii imamı Ömer Faruk Umut bir Kur'an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirdi. Bu tilavet, binanın muazzam akustik özelliklerini gözler önüne serdi. Sesin yapı içinde nasıl yankılandığı ve mükemmel bir şekilde dağıldığı, tarihi mimarinin sadece görsel değil işitsel olarak da ne kadar etkileyici olduğunu kanıtladı.

Haho Manastırı'nın korunması ve turizme kazandırılması, bölgenin kültürel ve ekonomik kalkınması için büyük önem taşıyor. 2026 turizm sezonuna yetiştirilmesi planlanan restorasyonun tamamlanmasıyla, bu bin yıllık hazine yerli ve yabancı daha çok ziyaretçiyi ağırlayabilecek.