SABAH'ın 40. Yılında Hande Doğandemir'le Nostaljik Sohbet
Hande Doğandemir: Çocukken İzlediğim İnsanlarla Çalışmak Zevk

SABAH'ın 40. Yılında Kuşak Buluşması

Türk medya dünyasının köklü yayın kuruluşlarından SABAH gazetesi, 40. yaşını kutluyor. Bu özel dönemde, gazetenin doğduğu yıl olan 1985'te dünyaya gelen iki isim bir araya geldi. Başarılı oyuncu Hande Doğandemir ve 1985 doğumlu bir gazeteci, SABAH'ın özel sayısı için nostaljik bir söyleşi gerçekleştirdi.

1985 Kuşağının Ortak Hafızası

Röportaj, sıradan bir oyuncu söyleşisinin çok ötesine geçiyor. 40 yıllık bir dönemin ortak hafızasını, değişen Türkiye'yi ve dönüşen sektörleri ele alıyor. Hande Doğandemir, 1985'te doğmanın kendisi için nasıl bir deneyim olduğunu şu sözlerle anlatıyor: "Her zamanın bir ruhu var. Ben yaşamış olduğum her dönemden çok mutluyum - 90'ların çocukluğu, 2000'lerin gençliği, 2010'ların yetişkinliği... Hepsi beni ben yapan zamanlar."

Doğandemir, günümüz çocuklarının teknoloji ve imkanlar açısından daha konforlu yetiştiğini kabul etse de, kendi çocukluğunun geçtiği organik zamanları daha çok sevdiğini ve özlediğini vurguluyor.

Analog Dönemden Dijital Çağa

Oyunculuk kariyeri ve çocukluk anıları arasındaki ironiyi değerlendiren Doğandemir, "Evde çocukken televizyon karşısında otururken bugünleri hiç düşünmedim. Hatta o zaman izlediğim insanlarla çalışmak müthiş bir zevk" diyerek mesleki yolculuğundaki dönüm noktasını paylaşıyor.

1985 kuşağının en belirgin özelliklerini sorduğumuzda ise sabırsızlık, melankoli ve uyum kabiliyeti üçlüsünü kendisi için sıralıyor. Doğandemir, "Biz analoğun bitmesine ve teknolojinin başlamasına şahit olan bir nesiliz" diyerek 'bizim zamanımızda' diye başlayan cümleler kurduğunu itiraf ediyor.

Şöhret ve Samimiyet Arasında

Şöhretle tanışma sürecini anlatan Doğandemir, bu durumu fark etmesinin biraz zaman aldığını belirtiyor. Onu en çok şaşırtan şeyin ise "herkesin hayatı hakkında söz hakkı olduğunu düşünmesi" olduğunu ifade ediyor.

Rol dışındaki zamanlarda en rahat hissettiği anları sorduğumuzda, "Pijamalarımla köpeğimi kucağıma alıp hiçbir şey yapmadan oturduğum anlar" cevabını veriyor. Bu samimi itiraf, ünlü oyuncunun kamera arkasındaki sıradan yaşamına dair ipuçları sunuyor.

Günümüzde 'görünür olmak' için yetenek yerine algoritmanın yeterli olmasını ise "üzücü ve yetersiz" bulduğunu söylüyor. Doğandemir, "Umarım hep beraber gerçek duyguların daha fazla arkasında durabiliriz" diyerek sektördeki değişime dair umutlarını paylaşıyor.

Bu özel röportaj, sadece bir oyuncunun kariyer hikayesinden çok daha fazlasını sunuyor. 40 yıllık bir dönemin sosyolojik fotoğrafını, değişen değerleri ve kuşaklar arası farklılıkları samimi bir dille gözler önüne seriyor.