Pınar Kür Son Yolculuğuna Uğurlandı: Edebiyat Dünyasının Yıldızı Söndü
Pınar Kür son yolculuğuna uğurlandı

Dün akşam saatlerinde, edebiyat dünyasının derin bir nefes aldığı anlardan biri yaşandı. Pınar Kür, artık aramızda değil. Hayatını kaybeden usta yazar, son yolculuğuna sevenlerinin gözyaşları eşliğinde uğurlandı.

Şişli Camii'nde düzenlenen cenaze töreni, adeta bir edebiyat buluşmasına dönüştü. Kimi sayfalarında kaybolduğu romanları hatırladı, kimi de o keskin kaleminin ardından iç geçirdi. Törene katılanlar arasında edebiyatçılar, sanatçılar ve Kür'ün yakın dostları vardı.

Edebiyatın Asi Ruhu

Pınar Kür denince akla gelen ilk şey, belki de o 'asi ruh' olurdu. Yazdıklarıyla toplumun kabullerini zorlayan, okuru rahatsız eden ama bir o kadar da düşündüren bir kalemdi. Romanlarındaki karakterler, sanki gerçek hayattan fırlamış gibiydi - bazen acıtacak kadar gerçek.

"Asılacak Kadın" ile başlayan yolculuk, "Bitmeyen Aşk"la devam etmişti. Her kitabında farklı bir pencere açmıştı okuyucularına. Belki de bu yüzden, arkasında bıraktığı boşluk öylesine büyük.

Sevenlerinden Dokunaklı Anlar

Cenaze töreninde gözyaşlarına boğulanlar oldu. Kimi sessizce ağladı, kimi yüksek sesle hıçkırdı. Bir kadın, "Bize kendimizi anlattın" diye fısıldadı sanki kendine. Başka biri, elindeki kitapları sıkıca tutuyordu - sayfaları çoktan yıpranmıştı.

Pınar Kür'ün naaşı, törenin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi. Toprağa verilirken, bir dönemin de sonuna gelindiğini hissettiren o tuhaf sessizlik çöktü ortalığa. Edebiyat dünyası, gerçek bir yıldızını kaybetmişti.

Ardında bıraktığı eserler, kuşkusuz yaşamaya devam edecek. Okuyan her yeni göz, Kür'ün kelimelerinde kendinden bir parça bulacak belki de. Çünkü o, tam da bunun için yazmıştı: İnsan olmanın o karmaşık, bazen acı veren ama her zaman gerçek hallerini yakalamak için...