Van'ın derinliklerinde saklı kalmış bir sır, nihayet gün ışığına kavuştu. Arkeologların yıllardır üzerinde çalıştığı bölgede, adeta zamanın donduğu anlara tanıklık eden 50 odalı bir kale kalıntısı tespit edildi. Burası sadece taş yığınları değil, aynı zamanda geçmişin fısıldadığı hikayelerle dolu bir hazine sandığı.
Kim bilir kaç yüzyıldır toprağın altında sessizce bekleyen bu yapı, belki de bir medeniyetin kayıp parçası. Uzmanlar, kalenin mimari detaylarına bakıldığında Urartu dönemine ait olabileceğini düşünüyor – tabii bu henüz kesinleşmiş değil. (Bilim dünyasında heyecanlı bekleyiş devam ediyor!)
Taşların Dili Konuşuyor
Kazı ekibinin başındaki isim, "Her taşın altından yeni bir bilgi çıkıyor" diyor ve ekliyor: "Burası sıradan bir savunma yapısı değil. Odaların düzeni, kullanılan malzemeler... Hepsi özenle seçilmiş." Gerçekten de, duvarlardaki işlemeler ve bulunan seramik parçaları, buranın önemli bir merkez olduğuna işaret ediyor.
Peki ya 50 oda? Kimler yaşadı burada? Askerler mi, yoksa soylular mı? Belki de ikisi birden... Arkeologlar şimdilik tahmin yürütmekten kaçınıyor ama bir gerçek var: Van, tarih tutkunları için yeni bir cazibe merkezi olmaya aday.
Turizme Katkı Bekleniyor
Bölge halkı ise bu keşfin turizm hareketliliği getireceğine inanıyor. "Artık sadece gölümüzle değil, tarihimizle de anılacağız" diyen esnaflar, hazırlıklara şimdiden başlamış bile. Tabii kalıntıların korunması ve ziyarete açılması için daha çok yol var – belki birkaç yıl... Ama sabrın meyvesi tatlı olacak gibi görünüyor.
Sonuç olarak, Anadolu'nun binlerce yıllık tarihine yeni bir sayfa eklendi. Van'ın bu gizemli kaleyle nasıl bir gelecek inşa edeceği ise şimdilik merak konusu. Bir tek şey kesin: Toprağın altında keşfedilmeyi bekleyen daha nice sır var!
