
Kimileri için bir rüya, kimileri içinse sıradışı bir yaşam biçimi... Küba, işte böyle bir yer. Hem coğrafi hem de kültürel açıdan dünyanın en ilginç köşelerinden biri olmayı başarmış bu ada ülkesi, hakkında pek çok şey bilinse de aslında ne kadar az tanındığını fark etmek insanı hayrete düşürüyor.
Peki ama Küba tam olarak nerede? Haritada bir iğne ucu kadar küçük görünse de aslında Karayipler'in en büyük adalarından biri. Hem de öyle böyle değil! Meksika Körfezi'nin girişinde, Haiti'nin hemen yanı başında, sanki denizin ortasına özenle yerleştirilmiş bir mücevher gibi duruyor.
Komşuları Kimler?
Aslında 'komşu' tabirini kullanmak biraz garip kaçıyor çünkü etrafı sularla çevrili. Fakat deniz komşularından bahsedersek: Kuzeyde Amerika Birleşik Devletleri (Florida sahilleri), batıda Meksika, güneyde Jamaika ve Cayman Adaları, güneydoğuda ise Haiti ve Bahamalar bulunuyor. Oldukça renkli bir mahalle, kabul edersiniz!
Coğrafi olarak Kuzey Amerika kıtasında yer alsa da -evet, yanlış duymadınız- kültürel ve tarihsel bağları daha çok Latin Amerika'ya uzanıyor. İspanyol sömürge döneminden kalma izler, sanki zamanın donduğu sokaklarda hâlâ hissediliyor.
Başkent Havana: Müziğin ve Tarihin Kalbi
Ah Havana... Adını duymak bile insanın içinde bir heyecan uyandırmaya yetiyor. Ülkenin başkenti olan bu şehir, sadece yönetim merkezi değil aynı zamanda Küba'nın ruhunun da merkezi. Renkli binaları, vintage arabaları ve sokaklara yayılan salsa melodileriyle tam bir açık hava müzesi gibi.
Şehrin eski kısmı 'La Habana Vieja' ise UNESCO Dünya Mirası listesinde - haklı olarak! Her sokak başında farklı bir hikaye, her köşede tarihe tanıklık etmiş bir yapı sizi karşılıyor.
Küba denilince akla gelen bir diğer önemli şehir ise Santiago de Cuba. Havana'dan sonra ülkenin ikinci büyük şehri olan bu yer, aynı zamanda kültürel çeşitliliğin de başkenti sayılır. Afrika kökenli halkın yoğun olarak yaşadığı bölge, müzik ve dans konusunda adeta bir kazan gibi kaynıyor.
İklimi ve Doğal Güzellikleri
Tropikal iklimin tadını çıkarmak isteyenler için biçilmiş kaftan! Yıl boyu sıcak ve nemli bir hava hakim, ama denizden esen rüzgarlar bunu oldukça katlanılır kılıyor. Kasım-Nisan arası en kurak dönemler, Mayıs-Ekim ise yağışlı sezon olarak biliniyor.
Doğal güzelliklerden bahsetmemek olmaz. Kristal berraklığındaki sular, bembeyaz kumsallar ve palmiye ağaçları... Cayo Coco ve Varadero plajları özellikle turistlerin gözdesi. Ama Küba sadece deniz ve kumdan ibaret değil. Dağlar, nehirler ve milli parklarla dolu bir doğa harikası aynı zamanda.
Son bir not: Küba, dünyanın en büyük şeker üreticilerinden biri. Ayrıca tütün ve kahve üretimi de ekonomisinde oldukça önemli bir yer tutuyor. Puro denilince akla gelen ilk ülke olması boşuna değil yani!
Kısacası Küba, hem coğrafi konumu hem de kültürel zenginliğiyle gerçek bir hazine. Gitmeseniz bile bir gün mutlaka görmeyi hayal etmeniz gereken bir yer...