Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ABD'nin Karayip ve Pasifik bölgesindeki artan askeri faaliyetlerine yanıt olarak önemli bir karar aldı. Maduro, ülke genelinde 'ulusal savunma komutanlıkları' kurulması talimatını verdi.
Psikolojik Savaş ve Savunma Hazırlığı
Maduro, başkent Caracas'taki Miraflores Sarayı'nda yaptığı açıklamada, Venezuela'nın 14 haftadır sürekli bir psikolojik savaşa maruz kaldığını ifade etti. Devlet televizyonu VTV'ye konuşan lider, 'Eğer silahlı bir çatışma dayatılırsa, her mahallede, her şehirde halk savunması hazır olmalıdır' dedi.
Venezuela lideri, bu komutanlıkların Stratejik Operasyonel Komutanlığına (CEOFANB) bağlı bir birim olacağını açıkladı. Maduro, vatandaşlara seslenirken, 'Kutsal mirasımızı savunmak için daima hazır olalım, kazanmak ve zafer için çelik gibi hazır olalım' ifadelerini kullandı.
Komutanlıkların Görev ve Hedefleri
Yerel basına göre, ulusal savunma komutanlıklarının temel amaçları şunlar:
- ABD'nin olası askeri müdahalesi durumunda halk direnişini organize etmek
- Yerel savunma mekanizmalarını güçlendirmek
- Askeri operasyonlara destek sağlamak
- Seferberlik ilanı sonrası temel kamu hizmetlerini garanti altına almak
Komutanlıkların aynı zamanda kritik altyapının işleyişini güvence altına almakla da görevli olacağı belirtiliyor.
Karayipler'deki Gerilim ve ABD Hamleleri
Bu gelişme, bölgede yaşanan gerilimin yeni bir aşamasını temsil ediyor. ABD Başkanı Donald Trump, daha önce imzaladığı kararnameyle Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle mücadele gerekçesiyle ordunun daha etkin kullanılması talimatını vermişti.
ABD, bu kapsamda ağustos sonlarında Venezuela açıklarına denizaltı ve savaş gemilerinden oluşan bir deniz gücü gönderdi. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD ordusunun Venezuela'da rejim değişikliği de dahil olmak üzere operasyonlara hazır olduğunu açıkladı.
Venezuela Devlet Başkanı Maduro ise bu hamlelere karşılık 4,5 milyon milis gücünü seferber ettiğini ve her türlü saldırıyı püskürtmeye hazır olduklarını duyurdu.
Son dönemde ABD'nin Venezuela açıklarında uyuşturucu kaçakçılığı gerekçesiyle tekneleri hedef alması, hem Venezuela yönetimi hem de uluslararası kamuoyunda 'uluslararası hukuka aykırı' olduğu gerekçesiyle eleştirilere neden oluyor.