Washington'dan gelen son dakika haberi, uluslararası diplomasi sahnesinde yeni bir tartışma başlattı. Demokrat Partili Kongre Üyesi Jim Hanna, dün gece yaptığı açıklamayla adeta bomba etkisi yarattı.
"Artık Değişim Zamanı"
"Yıllardır süren bu çıkmaz, hepimizin gözü önünde bir insanlık dramına dönüştü" diyen Hanna'nın ses tonundaki öfke belli oluyordu. Belki de ilk kez bir Amerikalı politikacı, bu kadar net konuşuyordu: "Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını tanımanın zamanı çoktan geldi, hatta geçiyor."
Ortadoğu'nun kanayan yarasına parmak basan Hanna, şaşırtıcı bir şekilde İsrail'in güvenlik endişelerini de anladığını belirtti. Ancak ekledi: "Ancak bu endişeler, milyonlarca insanın temel haklarını görmezden gelmemiz için bahane olamaz."
Kongredeki Tepkiler
Hanna'nın bu çıkışı, Capitol Hill'de adeta bir fırtına kopardı. Bazı meslektaşları -özellikle Cumhuriyetçiler- bu açıklamayı "diplomatik bir intihar" olarak nitelendirirken, insan hakları örgütleri ise nihayet cesur bir sesin yükseldiğini söylüyor.
- "Bu sadece adalet meselesi değil, aynı zamanda bölgesel istikrarın anahtarı" - Hanna
- Kongre kayıtlarına göre bu, bir ABD'li politikacının en net Filistin desteği
- Beyaz Saray'dan henüz resmi yorum gelmedi (ki bu da oldukça manidar)
Ortadoğu uzmanı Dr. Leyla Erkan'a göre, bu açıklamalar Washington'un geleneksel politikasında bir kırılma anlamına gelebilir. "Tabii ki bu sadece bir kongre üyesinin görüşü" diyor Erkan, "ancak artık değişim rüzgarlarının estiğini gösteriyor."
Peki Ya Sonra?
Diplomatik çevreler, Hanna'nın bu çıkışının pratikte ne anlama geleceğini tartışıyor. Kimileri bunun sadece sembolik bir adım olduğunu düşünürken, bazıları ise -özellikle de Filistinli yetkililer- bunu "tarihi bir dönüm noktası" olarak görüyor.
Birleşmiş Milletler'deki son oylamaları hatırlarsak, aslında uluslararası toplumun çoğunluğu Filistin devletinin tanınmasından yana. ABD'nin bu konudaki geleneksel tutumunun değişip değişmeyeceği ise şimdilik büyük bir soru işareti.
