Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, İsrail'in son dönemdeki politikalarını tarihin derinliklerinden gelen bir bakış açısıyla masaya yatırdı. Afyoncu'nun değerlendirmeleri, olaylara sıradan bir gözle bakmayı reddedenler için oldukça çarpıcıydı.
"İsrail kendisine bir tarih yaratma peşinde" diyen Afyoncu, bu durumu tarihçi gözüyle analiz etmenin kendisine ayrı bir sorumluluk yüklediğini belirtti. Tarihin sadece geçmişi anlamak için değil, aynı zamanda geleceği şekillendirmek için de kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
Tarihi Gerçekler ve Günümüz Politikaları
Afyoncu, İsrail'in tarihi yeniden yazma çabalarının aslında yeni bir olgu olmadığını, ancak son dönemde bu çabaların daha belirgin hale geldiğini ifade etti. Tarihsel bağlamı görmezden gelmenin, bölgedeki sorunları çözmekten çok daha da karmaşık hale getirdiğini düşünüyor.
Peki ya uluslararası toplum? Afyoncu'ya göre, dünya ülkeleri İsrail'in bu tarih yaratma çabalarına karşı daha net bir pozisyon almalı. Tarihin çarpıtılmasının sadece bölgesel değil, küresel sonuçları olabileceğinin altını çiziyor.
Türkiye'nin Konumu ve Rolü
Türkiye'nin bu süreçteki rolüne de değinen Afyoncu, ülkemizin tarihsel perspektifinin ve bölgeye dair derin bilgisinin önemine işaret etti. Türkiye'nin sadece bir izleyici olmadığını, aksine aktif ve yapıcı bir rol üstlenmesi gerektiğini düşünüyor.
Aslında mesele sadece politik değil - insani boyutu da var. Afyoncu, tarihin sadece devletlerin değil, insanların hikayesi olduğunu unutmamak gerektiğini vurguluyor. Bu yüzden her politik kararın insani sonuçlarını düşünmek zorundayız.
Sonuç olarak, Afyoncu'nun analizleri bize şunu gösteriyor: Tarih sadece geçmişte olanlar değil, aynı zamanda bugün yaptıklarımızın yarın nasıl hatırlanacağı. İsrail'in politikaları sadece bugünü değil, yarının tarihini de şekillendiriyor - ve bu herkesi ilgilendiriyor.
