Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bugün yaptığı açıklamalarla gündemi salladı. İsrail'in Filistin politikalarını adeta bir çekiç gibi eleştirdi. "Bakın" dedi, sesi titreyerek, "bu mesele sadece bugünün meselesi değil. Tam anlamıyla bir asrı aşkın süredir devam eden, kanayan bir yara."
Öyle ya, bazı meseleler var ki tarihin tozlu sayfalarından günümüze uzanıyor. İsrail-Filistin meselesi de işte o can sıkıcı dosyalardan biri. Tunç'un ifadeleri ise oldukça net: "Uluslararası hukukun tüm temel ilkelerini hiçe sayıyorlar."
Gazze'deki İnsanlık Dramı
Konuşmasının en çarpıcı kısmı ise Gazze'ye ayrılmıştı. Bakan Tunç, oradaki insanların durumunu anlatırken kelimeler adeta yetmiyor gibiydi. "Göz göre göre bir halkın yok oluşuna şahit oluyoruz" diye ekledi, ses tonu iyice ağırlaşarak.
Aslında düşününce... Evet, gerçekten düşününce, nasıl oluyor da dünya böyle bir trajediye seyirci kalabiliyor? Tunç tam da bu noktaya parmak bastı: "Uluslararası toplumun sessizliği en az yaşanan zulüm kadar rahatsız edici."
Hukukun Üstünlüğü Vurgusu
Tunç'un üzerinde özellikle durduğu konulardan biri de hukukun üstünlüğü ilkesiydi. "Kim olursa olsun, hiçbir devlet hukukun denetiminin dışında kalamaz" diye ısrarla vurguladı. Bu sözler, salondaki herkesi düşündürdü sanki.
Peki ya çözüm? Bakan'a göre tek bir yol var: "İki devletli çözümden başka seçenek yok. Filistinlilerin kendi devletlerini kurma hakkı artık tanınmalı." Oldukça net değil mi?
Son olarak şunu da eklemeden geçemedi: "Türkiye olarak her zaman mazlumların yanındayız. Bu, tarihi bir sorumluluğumuz." Ve ekledi: "Belki de en zoru, dünyanın geri kalanının da bu sorumluluğu hissetmesini bekliyoruz."