Gece yarısına doğru, o her zamanki gibi sessizliği bozan seslerle başladı her şey. Birdenbire. İsrail yerleşimciler, tankerler ve silahlarla donanmış bir halde, Batı Şeria'nın kuzeyindeki iki masum köyün sokaklarında belirdi. Masudiye ve Areeka... İsimleri bile huzuru çağrıştıran bu yerler, bir anda korkunun merkezine dönüştü.
Olaylar öyle hızlı gelişti ki, köylüler ne olduğunu anlamaya fırsat bulamadı. Silah sesleri, bağrışmalar, ağlayan çocuklar... Ve tabii, yerleşimcilerin 'topraklarımız' naraları. Görgü tanıkları, olayı 'kontrolsüz bir şiddet dalgası' olarak tarif ediyor. Kimi 'linç girişimi' diyor, kimi ise 'planlı bir saldırı'.
Yaralılar ve Tahrip Edilen Mülkler
Baskının bilançosu ağır. Filistin Sağlık Bakanlığı'nın açıklamalarına göre, bir Filistinli ağır yaralı. Yaralının, yerleşimcilerin açtığı ateş sonucu başından vurulduğu belirtiliyor. Durumu ciddi. Ama fiziksel yaraların yanında, bir de görünmeyenler var. Psikolojik travma, özellikle de o geceyi yaşayan çocuklar için.
Maddi hasar da yabana atılır gibi değil. Yerleşimciler, köylülere ait araçları adeta birer hurda yığınına çevirmiş. Taşlarla, sopalarla kırılan camlar, eğilen kaportalar... Bir de tarım arazileri var tabii. Zeytin ağaçları sökülmüş, ekinler çiğnenmiş. Köylünün bir yıllık emeği, birkaç saat içinde yok edilmiş.
"Gazabımızı Gördüler"
İşin en çarpıcı yanı ise, saldırganların pervasızlığı. Görgü tanıkları, İsrail askerlerinin olay yerinde bulunmasına rağmen, yerleşimcileri engellemek yerine onlara adeta eşlik ettiğini iddia ediyor. Hatta, Filistinlilere müdahale edip, yerleşimcilerin önünü açtıklarını söylüyorlar. Bu iddialar doğruysa, durum daha da vahim bir hal alıyor.
Bölgedeki Filistinli yetkililer ise olayı kınıyor ve uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırıyor. "Bu, sistematik bir toprak gasbı politikasının parçası" diyorlar. "Amacı belli: Bizi bu topraklardan tamamen uzaklaştırmak." Yerel halk ise korku ve öfke arasında sıkışmış durumda. "Her an yine gelebilirler" endişesi, hayatı yaşanmaz kılıyor.
Sonuç olarak, Batı Şeria'daki gerilim bir kez daha tırmandı. İsrail-Filistin meselesinin bu en kanlı cephelerinden birinde, barış umutları bir yana, gündelik hayatın kendisi bile imkansızlaşıyor. Ve dünya, bu manzarayı izlemekle yetiniyor.
