Dünya sahnesinde ses getiren bir hamle daha! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu kez ABD'nin köklü yayın kuruluşu Newsweek'in sayfalarına konuk oldu. Kaleme aldığı o makale, uluslararası diplomasi arenasında adeta bir şimşek gibi çaktı.
Şunu netlikle ifade etmek gerekir ki, Erdoğan'ın kaleminden dökülen her satır, Filistin'deki insanlık dramına dair çarpıcı gerçekleri gözler önüne seriyor. İsrail'in uyguladığı amansız işgal ve zulüm politikalarının artık dayanılmaz bir noktaya ulaştığını vurguluyor. Peki, çözüm ne? Aslında cevap son derece basit ama bir o kadar da güçlü: Filistin'in tam teşekküllü bir devlet olarak tanınması.
Uluslararası Topluma Çağrı: Sessizlik Zincirini Kırın!
Erdoğan'ın mesajı, özellikle Batılı ülkelere ve uluslararası kuruluşlara adeta bir iğne batırıyor. İnsan hakları ve özgürlük naraları atanların, Filistin'de yaşananlara karşı nasıl bu denli sessiz kalabildiğini sorguluyor. Bu çifte standartlar silsilesi, küresel diplomasinin yüzleşmesi gereken en büyük açmazlardan biri değil mi sizce de?
Makalede dikkat çeken bir diğer nokta ise Türkiye'nin tutarlı ve kararlı duruşu. Yıllardır Filistin halkının yanında olmayı sürdüren Ankara, bu tavrını sadece sözle değil, somut adımlarla da gösteriyor. İnsani yardımlardan diplomatik girişimlere kadar uzanan bu kapsamlı destek, Erdoğan'ın kaleminde bir kez daha hayat buluyor.
Barışın Anahtarı: Adalet ve Eşitlik
Ortadoğu'da kalıcı barışın tesisi için altı çizilen hususlar oldukça net. İşgalin sona ermesi, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı ve bağımsız bir devlete kavuşması... Tüm bunlar, aslında uluslararası hukukun temel prensipleri. Fakat nedense Filistin söz konusu olduğunda, bu prensipler rafa kaldırılıveriyor.
Erdoğan'ın çağrısı, bu anlamda bir uyanış vesikası niteliğinde. Dünya, artık bu adaletsizliğe seyirci kalmamalı. Sessizlik, zulme rıza göstermekten farksızdır çünkü. Newsweek okurlarına ulaşan bu mesaj, umarız ki gerekli yankıyı bulur ve Filistin'in çığlığına kulak verenlerin sayısı artar.
Sonuç olarak, Türkiye'nin bu çıkışı sadece bir makaleden ibaret değil. Aksine, uluslararası arenada ahlaki bir duruşun, insani bir sorumluluğun manifestosu gibi. Filistin meselesi, insanlığın ortak vicdanına yapılan bir sınav aslında. Ve Erdoğan'ın sözleriyle, bu sınavda doğru tarafı seçmenin zamanı çoktan geldi de geçiyor bile.
