Dünyanın gözü önünde devam eden bir trajedi var ve bazıları hâlâ susmayı tercih ediyor. Ünlü piyanist Fazıl Say, işte tam da bu ikiyüzlülüğe isyan ederek sesini yükseltti.
Sabah gazetesine konuşan Say, Batı'nın Gazze'de yaşananlara karşı kayıtsız kalmasını eleştirirken kelimelerini özenle seçmiyor. "Batı, bu insanlık dramı karşısında topyekûn sınıfta kaldı" diyor ve ekliyor: "Kendinize gelin artık!"
Sanatın Sessiz Kalamayacağı An
Sanat ve siyaset her zaman iç içe geçmiştir ama bazı anlar vardır ki tarafsız kalmak mümkün değildir. Fazıl Say'a göre şu an tam olarak o andayız. İnsanlığın temel değerleri ayaklar altına alınırken sanatçıların seyirci kalmasını beklemek saflık olur.
"Sanatçı olmanın gereği bu" diye açıklıyor Say. "Sessiz kalmak, taraf olmamak değil; aksine, zulme ortak olmaktır."
Batı'nın İkiyüzlü Tutumu
Aslında mesele sadece Gazze'yle de sınırlı değil. Batı'nın dünyanın farklı bölgelerindeki krizlere yaklaşımındaki tutarsızlık gözden kaçmıyor. Kimi zaman hızla tepki verilen olaylar, kimi zaman görmezden gelinebiliyor.
Fazıl Say'ın da altını çizdiği gibi: "Aynı acılar farklı coğrafyalarda yaşandığında Batı'nın tepkisi neden bu kadar değişken? İnsan hayatının değeri coğrafyaya göre mi değişiyor?"
Bir Çağrı: İnsan Olmayı Hatırlayın
Say'ın mesajı son derece net: İnsanlık onurunu hatırlayın. Siyasi çıkarlar, ekonomik hesaplar veya diplomatik oyunlar uğruna temel insani değerleri feda etmeyin.
"Batı medeniyeti insan hakları, demokrasi ve özgürlük gibi kavramları dünyaya vaaz etti" diye hatırlatıyor ünlü piyanist. "Peki ya şimdi? Bu vaazler nereye gitti?"
Gerçekten de -düşününce- insanın aklına takılmıyor değil: Bir yanda yüksek idealler, diğer yanda pratikteki kayıtsızlık. Bu çelişkiyi görmemek için çokça çaba harcamak gerekiyor.
Sanatçıların Sorumluluğu
Fazıl Say, sanatçıların bu tür durumlarda üzerine düşen sorumluluğu olduğuna inanıyor. "Sadece konser vermek, albüm yapmak yetmez" diyor. "Sanatçı, içinde yaşadığı topluma ve dünyaya karşı da sorumluluk taşır."
Bu düşünce aslında oldukça eskilere dayanıyor. Tarih boyunca sanatçılar toplumsal meselelere duyarsız kalmamış, eserleriyle ve sözleriyle tepkilerini ifade etmişlerdir.
Belki de Fazıl Say'ın bu çıkışı, diğer sanatçılara da ilham olur kim bilir. Sessizliğin korosuna katılmak yerine, insanlık adına konuşmanın zamanıdır.
Sonuç olarak -ve açıkçası- Fazıl Say'ın sözleri herkese bir ayna tutuyor: Hangi tarafta durduğumuz, aslında kim olduğumuzu gösterir. İnsan olmanın gereğini yapmak ya da yapmamak... Seçim hepimizin.
