Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın bugünkü açıklamaları, adeta bir soğuk duş etkisi yarattı. Ortadoğu'da gerilim tırmanıyor ve Fidan'ın kelimeleriyle, durum hiç de iç açıcı görünmüyor.
"İsrail rahat durmaz" diyor Bakan Fidan, ve bu basit cümlenin altında yatan anlamlar derin. Gerçekten de -biliyoruz ki- bölgedeki istikrarsızlık bitmiş değil. Aksine, yeni fırtınalar kapıda olabilir.
Üç Ülke, Üç Hedef
Fidan'ın işaret ettiği ülkeler aslında sürpriz değil. Lübnan, Suriye ve... evet, İran. Bu üçlü, İsrail'in hedef listesinde her zaman üst sıralarda yer alıyor. Peki neden? Cevap karmaşık ama Bakan'ın dediği gibi, İsrail'in "bölgede yalnız kalmama" stratejisinin bir parçası bu.
Şöyle düşünün: İsrail için tehdit algısı hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Ve tehdit algısı yüksek olan bir ülkenin, önleyici hamle yapması -maalesef- olasılıklar dahilinde.
Diplomasinin Sınırları
Fidan'ın şu sözleri ise oldukça çarpıcı: "İsrail, bölgede yalnız kalmamak için her yolu deneyecek." Bu aslında, diplomatik arenada yaşanan gerilimin bir yansıması. Ankara'dan bakınca, durum gerçekten endişe verici.
Ve işte o kritik uyarı: "İsrail'in Lübnan, Suriye veya İran'a yönelik saldırı ihtimali bulunuyor." Bu sadece bir tahmin değil, istihbarat birimlerinin değerlendirmelerine dayanan somut bir risk analizi gibi.
Türkiye'nin Duruşu Net
Türkiye'nin pozisyonu ise oldukça net. Fidan'ın altını çizdiği gibi, bölgesel barış ve istikrar en öncelikli mesele. Ancak -şunu da eklemek lazım- bölgedeki gerilim tırmanırsa, Türkiye'nin bu durumdan etkilenmemesi mümkün değil.
Sonuçta coğrafya kaderdir, değil mi? Ve bizim coğrafyamız, maalesef yangın yerine dönmeye oldukça müsait.
Bakan'ın uyarıları boşuna değil yani. Dış politikada yılların tecrübesi olan bir ismin bu sözleri, kulak ardı edilecek türden değil. İsrail'in bir sonraki hamlesi hepimizi şaşırtabilir - ama uyarılar geldi, hazırlıklı olmakta fayda var.