Gazze İçin Tarihi Adım: Zirve Sonrası Kritik Çağrılar ve İstikrar Planı
Gazze Zirvesi Sonrası Kritik İstikrar Planı Çağrısı

Nihayet! Gazze için düzenlenen o tarihi zirve, tüm dünyanın gözleri önünde sona erdi. Ve ardından gelen ortak bildiri, adeta bölgeye umut olacak nitelikte. Diplomasi masasında alınan kararlar, Gazze'nin kanayan yarasına çare olabilecek mi? İşte cevabı.

Zirveye katılan ülkelerin temsilcileri, saatler süren -gerçekten yorucu- müzakerelerin ardından kritik bir mutabakata vardı. Bildirinin satır aralarını okuduğunuzda, aslında ne kadar zorlu bir süreçten geçildiği anlaşılıyor. Kimi delegelerin suratındaki ifadeden anlaşılıyordu ki, her şey güllük gülistanlık geçmemişti.

Peki Bu Bildiride Ne Var?

Ortak metin, özünde şunu haykırıyor: "Artık yeter!" Bölgede kalıcı bir istikrarın sağlanması için somut adımlar atılması gerektiği vurgulanıyor. Üstelik bu, sıradan bir diplomatik metin değil; içinde aciliyet barındıran, adeta zamanın ruhunu yansıtan bir çağrı.

  • İnsani yardım koridorlarının kesintisiz açılması - bu madde özellikle altı çizilerek belirtilmiş
  • Altyapının yeniden inşası için uluslararası fon oluşturulması
  • Taraflar arasında güven artırıcı önlemlerin derhal hayata geçirilmesi

Aslında bakarsanız, bu maddeleme bile tek başına yeterli değil. Fakat en azından bir başlangıç noktası oluşturdukları kesin.

İstikrar Planının Ana Hatları

Zirvede konuşulan ancak henüz netleşmeyen "istikrar planı"nın çerçevesi de yavaş yavaş şekilleniyor. Uzmanlara göre bu plan, sadece Gazze için değil, tüm bölgenin kaderini etkileyebilecek potansiyele sahip. Peki nasıl?

Öncelikle ekonomik iş birliği mekanizmaları üzerinde duruluyor. Sonra güvenlik konularında ortak bir dil geliştirilmesi hedefleniyor. Ve belki de en önemlisi -ki bence olmazsa olmaz- sürdürülebilir bir siyasi çözümün alt yapısının oluşturulması.

Şimdi asıl mesele şu: Bu plan kağıt üzerinde mi kalacak, yoksa hayata geçirilebilecek mi? Cevabı zaman gösterecek elbette. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim: Bu kadar çok tarafın aynı masada oturmayı kabul etmesi bile başlı başına küçük bir mucize.

Zirvenin ardından yapılan basın toplantısında okunan bildiride, "istikrarın sağlanması için acilen somut adımlar atılması" gerektiğinin altı çizildi. Sanki herkes biliyordu ki, bu sefer farklı olmak zorunda. Eski yöntemlerin işe yaramadığı artık su götürmez bir gerçek.

Sonuç olarak, tarihi bir fırsat penceresi aralanmış durumda. Uluslararası toplumun bu fırsatı değerlendirip değerlendirmeyeceği ise hepimizin merakla beklediği bir soru. Umuyorum ki bu kez, Gazze halkı için gerçek bir umut ışığı doğar.