Gazze'de Son 24 Saat Kabusu: 60 Can, 740 Yaralı ve Açlık Kıskacında Bir Halk
Gazze'de 24 Saat: 60 Can, 740 Yaralı, Açlık

Dünya bir kez daha nefesini tuttu. Gazze Şeridi'nde geçen son bir gün, adeta bir kabusa dönüştü. İsrail ordusunun durmak bilmeyen saldırıları, evlerini, umutlarını ve en acısı sevdiklerini kaybeden insanların çığlıklarıyla yankılandı. Resmi rakamlar soğuk ve acımasız: Son 24 saate damgasını vuran 60 can kaybı ve 740 yaralı. Bu sayıların her birinin ardında paramparça olmuş bir aile, sönen bir hayat hikayesi var.

Bombaların gölgesinde, belki de savaşın en pervasız yüzü olan açlık, halkı sistematik bir şekilde esir alıyor. BM yetkililerinin uyarıları giderek daha tiz bir sesle yükseliyor: "Bölge, insan eliyle yaratılmış bir açlık felaketinin eşiğinde." Gıda, temiz su ve ilaç… Hayatta kalmanın en temel unsurları artık ulaşılmaz bir lüks haline gelmiş durumda. Yardım kuruluşlarının bölgeye girişi ise neredeyse imkansız bir engeller silsilesiyle karşı karşıya.

Yıkımın Anatomisi: Hastaneler ve Okullar Hedefte

Çatışmaların yoğunlaştığı bölgelere bakıldığında, stratejinin sivil altyapıyı hedef aldığı açıkça görülüyor. Zaten yetersiz olan sağlık sistemi tamamen çökmüş vaziyette. Hastaneler –eğer ayaktaysa– elektriksiz, susuz ve ilaçsız bir şekilde ölümle pençeleşiyor. Yaralılar, tedavi edilemeden hayatlarını kaybediyor. Okullar, birer barınak olmaktan çıkıp enkaz yığınlarına dönüşmüş durumda. Uluslararası hukukun çiğnenmesi, artık olağan bir günlük rutin haline gelmiş.

Ve diplomasi? Ah, diplomasi… Uluslararası toplumun tepkisi, genellikle olduğu gibi, cılız açıklamalar ve siyasi bir çıkmazın içinde debelenmekten öteye gidemiyor. İnsani yardım konvoylarının bölgeye ulaşması için yapılan çağrılar, siyasi irade yoksunluğunun girdabında kaybolup gidiyor. Tüm bu olanlar, insanlık vicdanında derin bir yara daha açıyor.

Gelecek Günler İçin Endişe Verici Senaryolar

Peki ya yarın? Durum giderek daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Uzmanlar, mevcut koşullar devam ederse önümüzdeki haftalarda çok daha büyük bir insani trajedinin kaçınılmaz olduğu konusunda uyarıyor. Açlık, salgın hastalıklar ve süregelen şiddet sarmalı, Gazze'yi yaşanmaz bir cehenneme çevirmek üzere. Dünya, bu acıya seyirci kalmaya devam mı edecek, yoksa nihayet harekete geçmek için gereken iradeyi mi gösterecek? Cevap, henüz havada asılı duran bir soru işareti.

Son söz yerine: Rakamlar soğuktur, ama arkalarındaki acı buz gibi yakıcıdır. Gazze'nin çığlığı, duymak isteyen herkese ulaşıyor. Bu, sadece bir bölgenin değil, hepimizin ortak vicdanına düşen bir kara leke.