Gözlerini kırpmadan ölüm saçıyorlar. İsrail ordusunun Gazze'ye yönelik saldırıları, son saatlerde adeta bir kabusa dönüştü. Rakamlar soğuk ve acımasız: Son 24 saatte tam 76 Filistinli hayatını kaybetti. Bu, sadece bir istatistik değil - her biri bir aile, bir hayat, bir gelecek demek.
Bölgeden gelen haberlere göre, İsrail güçleri işgal operasyonlarını yoğunlaştırarak Gazze'nin farklı noktalarında eşzamanlı saldırılar düzenliyor. Evler, sokaklar, adeta bir savaş alanına dönmüş durumda. İnsanların can güvenliği kalmamış; nereye saklanacaklarını, nasıl hayatta kalacaklarını bilemiyorlar.
Uluslararası Tepkiler Büyüyor
Dünya ise bu vahşete sessiz kalmıyor. Birleşmiş Milletler ve insan hakları örgütleri, İsrail'e yönelik sert açıklamalar yapıyor. "Bu bir insanlık trajedisi" diyorlar, "uluslararası hukukun açık ihlali". Ama soru şu: Bu sözler eyleme dönüşecek mi, yoksa kâğıt üzerinde mi kalacak?
Bölge sakinleri ise çaresiz. Bir anne, "Çocuklarımın yüzündeki korkuyu silmek için ne yapacağımı bilmiyorum" diye feryat ediyor. Başka biri, "Artık ağlamaktan gözlerimiz kurudu" diye ekliyor. Bu insanlar için her gece kabus, her gün hayatta kalma mücadelesi.
Peki Ya Sonra?
Aslında kimse ne olacağını tam olarak kestiremiyor. İsrail, "güvenlik operasyonu" diyor; Filistinliler ise "toplu katliam". Gerçek ise muhtemelen ortada bir yerde - ama şu an için acı ve ölüm her yeri sarmış durumda.
Belki de en trajik olan, bu hikayenin yeni başlamamış olması. Yıllardır süren bir çatışma, şimdi yeni bir boyut kazanmış görünüyor. Ve maalesef, bitmeye de niyeti yok.
Peki ya biz? Sadece izleyip duracak mıyız? Yoksa bir şekilde bu insanlık dramına dur demenin bir yolunu bulabilecek miyiz? Cevap, henüz havada asılı duruyor...
