Dünyanın gözü kulağı Gazze'deydi. O beklenen an nihayet geldi. Sanki bir gerilim filminden fırlamış gibiydi her şey - ama bu ne yazık ki gerçekti. İsrail ile Hamas arasındaki savaşta tarihi bir adım atıldı ve ilk rehine takası gerçekleşti.
13 İsrailli rehine... Evet, tam 13 kişi. Kim bilir neler yaşadılar o süreçte? Hepsi serbest bırakıldı. Karşılığında ise 39 Filistinli mahkum özgürlüğüne kavuştu. Bu rakamlar sadece sayı değil, yüreklerin de takasıydı aslında.
Mısır ve Katar'ın Kritik Rolü
Ortadoğu'nun o bildik karmaşasında bazen umut verici şeyler de oluyor. Mısır ve Katar - bu iki ülke inanılmaz bir diplomatik çaba gösterdi. Aramızdaki ateşkes görüşmelerinde adeta köprü vazifesi gördüler. Zorlu pazarlıklar, bitmek bilmeyen toplantılar... Sonunda meyvesini verdi.
Dört günlük insani ateşkes de işte bu anlaşmanın bir parçası. En azından bir süreliğine savaşın o korkunç sesleri duyulmayacak. İnsanlar biraz olsun nefes alabilecek.
Uluslararası Toplum Ne Diyor?
Birleşmiş Milletler yetkilileri bu gelişmeyi "umut verici bir adım" olarak nitelendirdi. Ama tabii işin iç yüzü o kadar basit değil. Batı ülkeleri serbest bırakılan İsrailli rehineler için sevinirken, insan hakları örgütleri Filistinli mahkumların durumuna dikkat çekiyor.
Aslında olan biten şu: Bu takas, daha büyük bir pazarlığın sadece ilk perdesi. Taraflar daha fazla rehine ve mahkum için görüşmelere devam edeceklerini açıkladılar. Yani yolun başındayız daha.
Gazze'de yaşananlar sadece bir rehine takası değil aslında. Bu, insanlığın savaşın ortasında bile bir çözüm bulabildiğinin kanıtı. Küçük de olsa bir umut ışığı. Belki de bu, daha büyük barış adımlarının başlangıcı olur kim bilir?
Bir düşünün: Dün birbirine düşman olan insanlar bugün takas ediliyor. Yarın belki de el sıkışacaklar. Hayat işte böyle garip dönüşlerle dolu.