Gazze'deki İnsanlık Dramı: Dünyanın Gözü Önünde Yaşanan Vahşet
Gazze'deki İnsanlık Dramı: Dünya Sessiz Kalıyor

Gazze... Dünyanın gözü önünde ama kimsenin gerçekten göremediği bir yer. Orada olan bitenler, insanlık adına yüzümüzü kızartan türden şeyler aslında. Savaşın soğuk yüzü, çoluk çocuk demeden herkesi vuruyor.

Bölgeden gelen son görüntüler içler acısı durumu tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Yıkılmış binalar, ağlayan anneler, geleceği belirsiz çocuklar... İnsanın içini acıtan manzaralar bunlar. Ve dünya ne yazık ki seyrediyor.

Uluslararası Toplumun Sessizliği

Belki de en acı olanı bu yaşananlara karşı uluslararası toplumun sessiz kalması. Sanki orada olup bitenler normalmiş gibi davranılıyor. Oysa insan haklarından, evrensel değerlerden bahsedenlerin çoğu Gazze'de yaşananlara gözlerini kapıyor.

BM raporları, insani yardım kuruluşlarının açıklamaları, bağımsız gözlemcilerin notları... Hepsi aynı acı gerçeği işaret ediyor: Gazze'de insanlık adına kaygı verici şeyler oluyor.

Bölge Halkının Çektiği Acılar

Elektriksiz, susuz, ilaçsız kalan insanlar var orada. Hastaneler yetersiz, okullar yıkılmış, hayat neredeyse durma noktasında. Ve tüm bunlar modern dünyanın gözü önünde yaşanıyor.

Çocuklar oyun oynamayı unutmuş, onun yerine siren seslerine koşullanmış durumda. Büyükler ise her an her şeylerini kaybetme korkusuyla yaşıyor. Bu nasıl bir hayat?

Türkiye'nin Tutumu ve Çabaları

Türkiye, bu insanlık dramı karşısında sessiz kalmadı elbette. Diplomatik kanalları zorlayarak, uluslararası platformlarda sesini yükselterek duruma müdahil olmaya çalışıyor. İnsani yardım konvoyları, tıbbi malzeme desteği, diplomatik girişimler...

Ancak tek başına yapılabilecekler sınırlı maalesef. Uluslararası toplumun daha etkin ve kararlı şekilde harekete geçmesi gerekiyor. Zaman daralıyor çünkü.

Gazze'de yaşananlar sadece bugünü değil, yarınları da etkileyecek türden. Travmalar, kayıplar, yıkımlar... Bunların telafisi çok zor. Belki de imkansız.

Dünya bu vahşeti konuşmak yerine durdurmak için harekete geçmeli. İnsanlık adına, vicdan adına, gelecek adına...