Ortadoğu'nun kanayan yarası Gazze'de yine siren sesleri yankılanıyor. İsrail savaş uçakları, Hamas'ın roket saldırılarını gerekçe göstererek Gazze Şeridi'ni hedef aldı. Ve işte o bildik senaryo bir kez daha tekrarlanıyor.
Aslında olan biten, bölgedeki gerilimin hiç dinmediğini bir kez daha gözler önüne seriyor. İsrail yetkilileri "güvenlik endişeleri"nden bahsediyor ama Gazze'deki sıradan insanlar için bu, bir kez daha korku dolu geceler anlamına geliyor.
Bombalar Yeniden Yağıyor
Salı gecesi başlayan hava saldırıları, Gazze'nin farklı bölgelerini hedef aldı. İsrail kaynakları, Hamas'ın askeri mevzilerinin ve roket fırlatma rampalarının vurulduğunu iddia ediyor. Fakat bu "askeri hedefler" genellikle yerleşim bölgelerine çok yakın konumlanıyor.
Biliyor musunuz, en acı olanı ne? Bu saldırıların zamanlaması. Tam da bölgede nispeten sakin geçen bir dönemin ardından... Sanki barut fıçısına atılan bir kibrit gibi.
Uluslararası Tepkiler ve Sessiz Kalınan Gerçekler
Birleşmiş Milletler yetkilileri her zamanki gibi "tarafları sükunete çağırıyor". Ama bu çağrılar ne yazık ki havada kalıyor. Bölge ülkelerinden gelen tepkiler ise İsrail'in eylemlerini "orantısız güç kullanımı" olarak nitelendiriyor.
Aslında kimse açıkça söylemek istemiyor ama herkes biliyor ki bu, daha büyük bir çatışmanın habercisi olabilir. Hamas'ın misilleme yapacağı neredeyse kesin gibi.
- İsrail hava saldırıları en az üç farklı bölgeyi vurdu
- Sivil kayıplar konusunda net bilgi henüz yok
- Hamas'ın roket saldırılarıyla başlayan gerilim tırmanıyor
- Uluslararası toplumun tepkisi sınırlı kaldı
Bu arada, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin sosyal medya paylaşımları da oldukça ilginç. Kendi eylemlerini meşrulaştırmak için hazırlanmış görseller ve videolar... Modern savaşın yeni yüzü işte.
Peki Ya Siviller?
En can alıcı nokta burası. Gazze'de yaşayan iki milyondan fazla insan, bu çatışmaların ortasında sıkışıp kalmış durumda. Elektrik kesintileri, temiz su sıkıntısı, yetersiz sağlık hizmetleri... Ve şimdi bir de bombalar.
İnsan hakları örgütleri yıllardır aynı şeyi söylüyor: "Bu çatışmaların gerçek bedelini siviller ödüyor." Ama kimse gerçekten dinliyor mu? Maalesef hayır.
Belki de en trajik olan, çocukların bu şiddet sarmalında büyümek zorunda kalması. Onlar için siren sesleri ve patlamalar, çocukluklarının normal bir parçası haline gelmiş durumda. Bu düşündürücü değil mi?
Sonuç olarak, Gazze'de durum yine gergin. İsrail Hamas'ı hedef aldığını söylüyor ama vurulan her hedef, aslında bölgedeki barış umutlarını da biraz daha zayıflatıyor. Ve kimse bu kısır döngünün ne zaman sona ereceğini bilmiyor.