Gece yarısını geçe, Gazze semalarında duyulan o tanıdık -ve maalesef artık neredeyse sıradanlaşan- uğultu, yine bir kabusun habercisiydi. İsrail ordusunun füzeleri, zaten yaralı olan bu topraklara bir kez daha ölüm yağdırmaya başladı.
Ve işte o an... Her şey bir anda altüst oldu. Sanki zaman durmuş, sonra hızla geri sarılmış gibiydi. Binalar yerle bir olurken, insanların çığlıkları gece sessizliğini yırtıp attı.
Sayılarla Dramın Boyutu
Resmi rakamlar -ki gerçek sayının çok daha fazla olduğundan neredeyse eminim- onlarca Filistinlinin hayatını kaybettiğini gösteriyor. Yaralı sayısı ise yüzleri bulmuş durumda. Hastaneler, yetersiz ekipman ve ilaç sıkıntısıyla boğuşurken, doktorlar neredeyse insanüstü bir çaba gösteriyor.
Öyle ki, bazı sağlık çalışanları iki gündür uyumamış. Elektrik kesintileri yüzünden ameliyatlar mum ışığında yapılıyor -21. yüzyılda inanılır gibi değil!
Uluslararası Sessizlik Mi Dediniz?
Batı'dan gelen açıklamalar ise -şaşılacak bir şey yok- bildik o klişe 'dengeli' ifadelerle dolu. 'Tarafları sükunete çağırıyoruz' minvalindeki açıklamalar, sanki burada iki eşit güç savaşıyormuş gibi bir hava yaratıyor ki, bu durum gerçekleri yansıtmaktan oldukça uzak.
Birleşmiş Milletler yetkilileri 'derin endişe'lerini dile getiriyor ama pratikte değişen pek bir şey yok. Arap ülkelerinden gelen kınama mesajları ise genellikle sözde kalıyor.
Aslında durum basit: İnsanlar ölüyor. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar... Hepsi sadece hayatta kalmaya çalışıyor. Ve dünya seyrediyor.
Peki Ya Türkiye'nin Tutumu?
Türkiye, her zamanki gibi Filistin halkının yanında olduğunu açıkladı. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada saldırılar şiddetle kınandı. Ancak -bana kalırsa- bu kınamaların pratikte ne kadar işe yaradığı tartışılır.
Diplomasi masasında yapılan açıklamalarla sahada yaşanan acılar arasında koskoca bir uçurum var. Ve bu uçurum her geçen gün biraz daha derinleşiyor.
Son dönemde normalleşme sürecinden bahsediliyordu İsrail'le ama -açıkçası- böyle devam ederse bu sürecin akıbeti pek parlak görünmüyor. Siyaset denen oyunun kuralları belli: bazı şeyler görmezden gelinemez.
Gazze'de durum içler acısı. Temiz su bulamıyor insanlar, ilaç yok, gıda kıtlığı had safhada. Ve bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de üzerine bombalar yağıyor. İnsanlık adına utandırıcı bir tablo.
Belki de en trajik olanı, bu haberin birkaç gün sonra unutulacak olması. Ta ki bir sonraki saldırıya kadar...