Görünüşe göre Washington'daki bazı çevreler hâlâ eski alışkanlıklarından vazgeçemiyor. İran Lideri Ayetullah Ali Hamane, son dakikada gündeme gelen açıklamalarında ABD'yi adeta yerden yere vurdu. Aslına bakarsanız, bu tür tepkiler artık sıradan hale gelse de, Hamane'nin üslubu oldukça dikkat çekiciydi.
"Onlar kudretten yoksunlar ve çaresizler" diyor Hamane, ABD yönetimi için. Sanki bir dost sohbetinde samimi bir değerlendirme yapıyor gibi, ama aslında diplomatik bir savaşın satır aralarını okuyoruz. Gerçekten de, son dönemde İran'ın bölgedeki etkinliği karşısında Washington'un eli kolu bağlı kalmıyor mu?
Bölgesel Dengeler ve İran'ın Yükselişi
Hamane'nin altını çizdiği bir diğer nokta, İran'ın bölgedeki artan nüfuzu. "Bölgedeki halklar İran'dan yana" ifadesi boşuna değil. Suriye'den Yemen'e, Irak'tan Lübnan'a uzanan bir etki alanından söz ediyoruz. ABD ise bu genişleyen etki karşısında adeta çaresiz kalıyor.
Peki neden? Çünkü artık eski usül müdahaleler işe yaramıyor. Hamane'nin de dediği gibi, "İran'ın bölgedeki rolü inkâr edilemez." Bu bir gerçeklik - ister beğenin ister beğenmeyin.
Washington'un İç Çekişmeleri
İlginç olan şu ki, Hamane ABD'deki iç siyasi çekişmelere de değiniyor. Sanki oradaki kargaşayı yakından takip ediyor. "Kendi iç sorunlarıyla boğuşurken başka ülkelerin işlerine burnunu sokmaya çalışıyorlar" diye ekliyor. Haklı mı? Biraz öyle görünüyor.
Aslında bu durum bize şunu gösteriyor: Uluslararası ilişkiler artık tek kutuplu bir dünyadan çok uzak. İran gibi ülkeler, kendi bölgelerinde söz sahibi olmakta kararlı. Ve ABD'nin bu yeni dengeyi kabullenmekten başka çaresi yok gibi görünüyor.
Sonuç olarak, Hamane'nin bu çıkışı sadece bir tepki değil, aynı zamanda İran'ın bölgesel güç olma iddiasının da bir göstergesi. Washington ise bu yeni realite karşısında stratejisini gözden geçirmek zorunda kalabilir. Zaman gösterecek...