Ortadoğu'da yangın yerine dönen topraklardan yükselen bir ses daha var. Hamas'ın sözcüsü, neredeyse her kelimesi tartışılacak türden önemli açıklamalarda bulundu. Aslına bakarsanız, bu açıklamalar bölgedeki gerilimin ne denli yüksek olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Tam da bu noktada, sözcünün altını çizdiği husus gerçekten dikkate değer: "Gazze'yi yeniden ayağa kaldırmak için öncelikle silahların susması şart." Bu ifade, adeta bir diplomatin süzgecinden geçmiş gibi durmuyor mu? Ama işin aslı, durumun vahametini anlatmaya yetiyor da artıyor bile.
Müzakerelerde Son Durum Ne?
Mısır ve Katar'ın aracılık ettiği görüşmelerde ince ayar diyebileceğimiz detaylar konuşuluyor. Fakat -ve maalesef bu 'fakat' çok önemli- tarafların beklentileri arasında hâlâ dağlar kadar fark var. Hamas'ın ısrarla üzerinde durduğu nokta, kalıcı bir ateşkes anlaşması. Öyle geçici çözümlerle oyalanmak istemiyorlar, bu çok net.
Peki İsrail tarafı? Onlar da kendi güvenlik endişelerini dile getiriyorlar elbette. Ancak şu an için ortada, "Evet, anlaştık" diyebilecekleri bir formül yok. Zaten bölgedeki havayı anlamak için uzman olmaya gerek yok - durum oldukça gergin.
Yeniden İnşa Çalışmaları Neden Bu Kadar Önemli?
Gazze'deki yıkımın boyutlarını tahmin etmek gerçekten zor. Evler, okullar, hastaneler... Hayatın aktığı her yer bir enkaz yığınına dönüşmüş durumda. Hamas'ın sözcüsünün de belirttiği gibi, bu enkazın altından sadece binaları değil, insanların umutlarını da çıkarmak gerekiyor.
Fakat işin ilginç tarafı şu: Yeniden inşa sadece tuğla ve betondan ibaret değil. Aslında bu, bölge halkına verilmiş bir sözün tutulması anlamına da geliyor. "Siz rahat olun, biz sizi yalnız bırakmayacağız" mesajının somut bir ifadesi.
- Altyapı sistemlerinin tamamen çökmüş olması
- Temiz suya erişimde yaşanan ciddi sıkıntılar
- Sağlık hizmetlerinin neredeyse felç olmuş durumu
- Binlerce insanın barınacak yerinin olmaması
Bu maddeleri okurken içiniz sızlamıyorsa, bir kez daha düşünün derim. Çünkü her maddenin arkasında onlarca, yüzlerce, binlerce insanın hikayesi var.
Uluslararası Toplum Ne Yapıyor?
BM ve diğer uluslararası kuruluşların bölgedeki çabaları devam ediyor. Fakat -şu meşhur 'fakat' yine karşımızda- bu çabalar yeterli mi? Cevap maalesef hayır. Yardım konvoyları yetişmekte zorlanıyor, insani yardımlar ihtiyaç sahiplerine ulaşmakta gecikiyor.
Dünya liderlerinin açıklamaları ise adeta bir kırık plak gibi aynı şeyleri tekrar edip duruyor: "Endişeliyiz", "Derhal ateşkes sağlanmalı", "Tarafları diyaloğa çağırıyoruz". Peki, bu sözlerin pratikte ne kadar karşılığı var? İşte orası biraz muallak.
Sonuç olarak, Hamas'ın ateşkes ve yeniden inşa vurgusu aslında çok basit bir gerçeği hatırlatıyor bize: Savaşın kazananı olmaz, kaybedeni her zaman insanlıktır. Gazze'de yaşananlar da bunun en acı örneği. Umarım diplomasi, silahların gölgesinde kalmaktan kurtulur ve kalıcı bir çözüm için gereken adımlar atılır.