
Gözlerinizi kapatın ve bir an için düşünün: Aylardır süren bir savaş, binlerce hayat, bitmek bilmeyen acılar... Ve tam ortasında, neredeyse imkansız görünen bir diplomasi dansı. İşte Gazze'de yaşanan tam olarak bu.
Hamas yetkilileri, nihayet kapsamlı bir ateşkese hazır olduklarını duyurdu. Evet, yanlış duymadınız. Grubun siyasi lideri İsmail Heniyye, Katar ve Türkiye ile yaptığı görüşmelerin ardından bu önemli adımı attı. Ama -her zaman olduğu gibi- bir ama var.
İsrail'in Sert Duruşu: Değişen Bir Şey Yok Mu?
Öte yandan İsrail tarafı ise bildiğiniz gibi. Netanyahu hükümeti, kendi belirlediği şartlardan milim taviz vermeye niyetli görünmüyor. "Tüm şartlarımız yerine gelmeden" diye ısrar ediyorlar. Peki bu şartlar neler? Esirlerin serbest bırakılması ve Hamas'ın askeri kapasitesinin tamamen etkisiz hale getirilmesi.
İsrail Başbakanı'nın ofisinden yapılan açıklama adeta soğuk duş etkisi yaptı: "Hamas'ın tüm talepleri reddedildi." Sanki zaten bunu bekliyormuşuz gibi, değil mi?
Mısır ve Katar: Arabuluculuk Yorgunu
Mısır ve Katar - Allah'tan onlar var - yoğun diplomasi trafiğini sürdürüyor. Kahire'deki görüşmelerde Hamas temsilcileri, İsrail'in askeri operasyonlarını durdurması ve Gazze'den tamamen çekilmesi gerektiğini iletti. Oldukça makul şartlar gibi duruyor, ancak Tel Aviv'de kimseyi ikna ettiğini söylemek zor.
Düşünsenize, tam bir çıkmaz. Bir yanda ateşkese evet diyen ama kendi koşulları olan bir grup, diğer yanda "ya hep ya hiç" diyen bir ülke. Arada kalan ise masum siviller.
Uluslararası Baskı Artıyor mu?
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres durumun "umutsuz" olduğunu söylerken, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken bölgeye yaptığı ziyaretlerde tarafları ateşkese ikna etmeye çalışıyor. Ama kim dinliyor ki?
Şu anki tablo şöyle: Hamas ateşkese açık, İsrail şartlarında ısrarcı, uluslararası toplum çaresiz, Gazzeliler ise acı çekmeye devam ediyor. Ne kadar tanıdık değil mi?
Peki ya sonra? Kim bilir... Belki de diplomasi bir mucize yaratır. Ya da belki -maalesef daha olası görünen- çatışmalar aylarca sürmeye devam eder. Tek umudumuz, insani yardımların engellenmeden bölgeye ulaşabilmesi. Gerisi... Gerisi zaten kocaman bir bilinmezlik.