Ortadoğu'da barut fıçısı yeniden alev aldı—hem de tam anlamıyla. Yemen'deki Husi milisleri, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına misilleme olarak, Kızıldeniz'de seyir halindeki İsrail gemilerine yönelik askerî bir hamle başlattı. İsrail yetkilileri, saldırı girişiminin ABD donanmasıyla ortak hareket edilerek etkisiz hale getirildiğini duyurdu.
Peki ya sonrası? Gerilim tırmanıyor. Hem de hızlı.
Husi Açıklaması: "Hedef İsrail Gemileri"
Husi askerî sözcüsü Yahya Serî, yaptığı yazılı açıklamada—ki bu açıklamayı neredeyse teatral bir dille yaptı—İsrail'in Gazze'deki "soykırımına" cevap vermek amacıyla Kızıldeniz'deki İsrail bandıralı bir gemiye bir dizi füze ve insansız hava aracıyla saldırı düzenlendiğini ileri sürdü. İddiaya göre saldırı "doğrudan ve isabetli" şekilde gerçekleşti. Doğruluk payı ne? Kim bilir... Savaşta hakikat genelde ilk kayıptır çünkü.
İsrail tarafı ise bu iddiayı yalanlamakla kalmadı, üstüne bir de savunma başarısının altını çizdi.
İsrail Savunması: Füze Savar Kalkanı Devrede
İsrail Ordusu, Husilerin insansız hava araçlarının hedefe ulaşamadan, Kızıldeniz üzerinde havada imha edildiğini açıkladı. Hani şu meşhur Iron Dome (Demir Kubbe) benzeri bir savunma sistemiyle. Açıklamada, "Düşman tehditlerinin farkındayız ve bölgedeki ABD donanmasıyla tam iş birliği içindeyiz" ifadelerine yer verildi.
ABD donanmasının varlığı meselenin rengini iyice değiştiriyor aslında. Uluslararası sularda askerî dengeyi etkileyen ciddi bir hamle.
Uluslararası Tepkiler ve Bölgesel Yansımalar
Ortadoğu'da savaş söylemleri hiç bitmiyor zaten—ama bu seferki, deniz ticaret yollarını ve enerji akışını doğrudan tehdit ediyor. Kızıldeniz, Süveyş Kanalı'na giden yol üzerinde. Yani küresel ticaretin nabzının attığı bir damar.
Bölge ülkeleri henüz resmî açıklama yapmadı. Ancak Mısır ve Suudi Arabistan'ın diplomatik kanalları hareketlendirdiği konuşuluyor. Kim bilir, belki de perde arkasında yoğun müzakereler vardır.
Sonuç olarak: Gerilim artıyor. İsrail ve Husiler arasındaki bu denizsel satranç oyunu, çok daha büyük bir bölgesel krize dönüşebilir mi? Cevabı zaman verecek.
Bir de unutmadan: Husiler, "İsrail limanlarına yanaşan her gemi meşru hedefimizdir" diyerek sınır tanımadıklarını bir kez daha hatırlattı. Söz konusu açıklama, uluslararası deniz hukuku açısından da ciddi tartışmalara yol açacak gibi duruyor.
