Lübnan Başbakanı Necip Mikati'den uluslararası arenaya adeta fırlatılmış bir sopa gibi duran sert bir çağrı geldi. Mikati, dünya liderlerini İsrail'e karşı derhal harekete geçmeye zorluyor. Evet, yanlış duymadınız - durum sandığınızdan çok daha ciddi.
Ortadoğu'da gerilim yeniden tırmanışa geçmişken, Mikati'nin bu çıkışı diplomatik çevrelerde bombası etkisi yarattı. Kendisi, İsrail'in son provokatif hamlelerinin bölgesel bir yangına dönüşme ihtimalinden ciddi şekilde endişe duyduğunu belirtti. Kim bilir, belki de bu kez gerçekten sınırı aştılar.
Kritik Uyarı: Bölgesel Savaş Kapıda
Mikati'nin üzerine basa basa vurguladığı şey - ki bu oldukça kaygı verici - mevcut gerilimin kontrolden çıkma riski. Lübnanlı yetkili, uluslararası toplumun İsrail'i dizginlemesi gerektiğini söylerken aslında çok daha büyük bir felaketin önünü kesmeye çalışıyor. Bölge zaten bir barut fıçısına dönmüş durumda, bir kıvılcım her şeyi yerle bir edebilir.
Peki ama dünya bu uyarıyı ciddiye alacak mı? Tarih, uluslararası toplumun bölgedeki krizlere müdahale konusunda pek de istekli olmadığını gösteriyor. Mikati'nin bu çağrısı, bir anlamda son çare olarak görülebilir.
Diplomatik Arenada Gerilim Yükseliyor
Ortadoğu'nun bu en istikrarsız bölgesinde, her hamle bir sonrakini tetikliyor. Mikati'nin bu açıklaması, aslında Lübnan'ın İsrail karşısında yalnız hissettiğinin de bir göstergesi. Uluslararası toplumun kayıtsızlığı, küçük kıvılcımların büyük yangınlara dönüşmesine yol açabilir.
Şunu sormadan edemiyor insan: Dünya, bir başka bölgesel savaşın eşiğine gelmişken neden hâlâ seyirci kalıyor? Mikati'nin sesi, aslında tüm bölge halklarının sesi olarak yankılanıyor.
Sonuç olarak, Lübnan Başbakanı'nın bu çıkışı sadece bir uyarı değil, aynı zamanda bir yakarış. Bölgede barışın tesisi için uluslararası toplumun daha aktif rol alması gerektiği artık su götürmez bir gerçek. Umuyoruz ki bu ses, duymak isteyen kulaklara ulaşır.
