Uluslararası diplomasi sahnesinde hareketlilik hiç bitmiyor. Şimdi de gözler Suudi Arabistan'ın güçlü ismi Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın üzerinde. Habertürk'ün edindiği bilgilere göre, MBS olarak da bilinen prens, Amerika Birleşik Devletleri'ne resmi bir ziyaret gerçekleştirmeye hazırlanıyor.
Bu ziyaret sıradan bir diplomatik temas değil, tam tersine iki müttefik ülke arasındaki ilişkileri yeniden tanımlayabilecek nitelikte. Zira son dönemde yaşanan bazı gerginliklere rağmen, Washington ve Riyad'ın birbirine ihtiyacı var. Hem de oldukça fazla.
Enerji Denklemi ve Küresel Etki
Ukrayna'daki savaşın yol açtığı enerji krizi, Suudi Arabistan'ı jeopolitik satranç tahtasında daha da kritik bir konuma yerleştirdi. Batılı ülkeler, Rusya'ya olan enerji bağımlılığını azaltmak için alternatif arayışında ve doğal olarak gözler dünyanın en büyük petrol ihracatçısına çevrildi.
Muhammed bin Selman'ın bu ziyarette enerji konularını masaya yatırması bekleniyor. Petrol fiyatlarındaki istikrar, küresel piyasaların en önemli gündem maddesi. ABD yönetimi, benzin fiyatlarındaki artışın enflasyon üzerindeki baskısını hafifletmek istiyor. Riyad ise bu konuda kilit rol oynuyor.
Güvenlik İşbirliği ve Bölgesel Dinamikler
İran'ın nükleer programı meselesi hâlâ çözüm bekleyen bir dosya. İki ülke için de ortak tehdit olarak görülen bu konuda koordinasyon şart. Ayrıca Yemen'deki savaş, Körfez bölgesinin güvenliği ve terörle mücadele gündeminin de görüşmelerde ele alınacağı tahmin ediliyor.
Biden yönetiminin insan hakları konusundaki eleştirilerine rağmen, realpolitik gereklilikler ön plana çıkıyor. Sonuçta Ortadoğu'nun bu karmaşık coğrafyasında Suudi Arabistan gibi bir müttefik kolay bulunmuyor.
Ekonomik Ortaklıkların Geleceği
Suudi Arabistan'ın 2030 Vizyonu kapsamında ekonomisini çeşitlendirme çabaları, Amerikan şirketleri için büyük fırsatlar sunuyor. Teknoloji, altyapı, savunma sanayi ve yenilenebilir enerji gibi alanlarda işbirliği potansiyeli oldukça yüksek.
Veliaht Prens'in bu ziyarette Amerikan iş dünyasının önde gelen isimleriyle bir araya gelmesi de planlanıyor. Yatırımlar, ticaret hacminin artırılması ve yeni ortaklıklar... Kısacası, ekonomik diplomasi de bu ziyaretin önemli ayaklarından biri olacak.
Görünen o ki, bu ziyaret sadece iki liderin tokalaşmasından ibaret olmayacak. Küresel enerji piyasalarından Ortadoğu'nun güvenlik mimarisine kadar pek çok konuda yeni bir sayfa açılabilir. Diplomatik koridorlarda şimdiden fısıltılar başladı: "MBS'nin Washington ziyareti, ilişkilerde bir dönüm noktası olabilir." Gerçekten de öyle olacak mı? Hep birlikte göreceğiz.