
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, bugün yaptığı oldukça sert bir açıklamayla uluslararası camiada adeta bomba etkisi yarattı. Mısır'ı, Filistinliler için hayati önem taşıyan Rafah Sınır Kapısı'nı kapatmakla suçlayan Netanyahu, "Ben kapıyı açarım, onlar hemen kapatır" diyerek alışılmadık bir diplomatik meydan okumada bulundu.
Peki, bu kadar sert bir dilin ardında ne yatıyor? Aslında olan biten, tipik bir Ortadoğu geriliminden çok daha fazlası. Netanyahu'nun bu çıkışı, bölgedeki güç dengelerine dair derin bir hayal kırıklığının ve hatta öfkenin tezahürü gibi. Kendi ifadelerine göre, Mısırlı yetkililer kapının açılmasına müsaade etmiyor ve bu da insani yardımların önünde ciddi bir engel oluşturuyor.
Mısır'ın Sessiz Diplomasisi ve İsrail'in Tepkisi
Mısır tarafı ise şimdilik bu iddialara yanıt vermekten kaçınıyor. Ancak kaynaklar, Kahire yönetiminin bölgedeki istikrarsızlık ve olası bir kitlesel göç dalgası konusunda derin endişeler taşıdığını fısıldıyor. Netanyahu'nun "Onlar hemen kapatır" sözleri, aslında Mısır'ın bu kaygılarını doğrular nitelikte. Yani, kapının açılması demek, Mısır'ın kontrol etmekte zorlanacağı bir insan seli anlamına gelebilir.
Netanyahu ise bu duruma hiç tahammülü olmadığını gösteriyor. Sanki bütün dünyaya, "Ben istediğimi yaparım, Mısır da buna boyun eğer" demek ister gibi bir havası var. Bu, onun bilinen agresif dış politika stilinin bir yansıması olsa da, bu seferki pervasızlık seviyesi dikkat çekici. Uluslararası hukuku ve diplomatik nezaketi hiçe sayan bir üslup bu.
Bölgesel Sonuçlar ve Küresel Yansımalar
Bu kriz sadece İsrail ve Mısır'ı ilgilendiren bir mesele değil. Tüm Ortadoğu ve hatta küresel güçler için domino taşı etkisi yaratabilir. Mısır, bölgenin en kritik aktörlerinden biri ve İsrail'le olan soğuk ama istikrarlı barışı, her iki tarafın da işine yarıyor. Netanyahu'nun bu kışkırtıcı sözleri, bu hassas dengeyi altüst edebilir.
Peki ya Filistinliler? Onlar bu güç gösterisinin ortasında, sıkışıp kalmış durumdalar. Kapının açılması hayati önem taşısa da, bu tür bir gerilim onların durumunu daha da kırılgan hale getiriyor. İnsani kriz derinleşebilir ve uluslararası toplum bu satırları yazarken bile ne yapacağını şaşırmış durumda.
Sonuç olarak, Netanyahu'nun bu çıkışı sıradan bir diplomatik atışmadan çok daha fazlası. Bölgedeki gerginliği körükleyen, ittifakları test eden ve insani durumu daha da içinden çıkılmaz hale sokan bir hamle. Mısır'ın nasıl karşılık vereceği ise şimdilik meçhul. Belki de sessiz kalıp, olayı soğutmaya çalışacak. Ya da beklenmedik bir karşı hamleyle herkesi şaşırtacak. Ortadoğu'da hiçbir şey asla göründüğü gibi değildir, neticede.