
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun son hamlesi, adeta bir bomba etkisi yarattı. Batı Şeria'da yeni yerleşim birimleri kurma planları, uluslararası diplomasi çevrelerinde şok dalgalarına neden oldu. Kimilerine göre bu, bölgedeki statükoyu temelden değiştirecek oldukça riskli bir politika.
Ortadoğu'da gerilim yine tırmanışta. İsrail hükümetinin yayılmacı politikaları, Filistin topraklarında yeni bir krizin kapısını aralıyor. Netanyahu yönetimi, Batı Şeria'nın büyük bir bölümünü ilhak etmeye hazırlanıyor gibi görünüyor.
Uluslararası Tepkiler Yoğunlaşıyor
Batılı ülkelerden gelen tepkiler ise oldukça sert. Avrupa başkentleri ve Washington'daki yetkililer, İsrail'in bu agresif tutumunun bölgesel istikrarı tehdit ettiği konusunda hemfikir. Birleşmiş Milletler yetkilileri, "açık ihlal" ifadelerini kullanmaktan çekinmiyor.
Aslında bu durum, Netanyahu'nun iç politikadaki sorunlarından kaçmak için dış politikada gerilimi yükseltme stratejisinin bir parçası olarak yorumlanıyor. Siyasi analistler, Başbakan'ın yargı reformu protestoları ve koalisyon içi sorunlar nedeniyle zor durumda kaldığını belirtiyor.
Bölge Halkı Endişeli
Filistinliler ise bu gelişmeleri endişeyle izliyor. Batı Şeria'da yaşayanlar, evlerinin ve topraklarının ellerinden alınması riskiyle karşı karşıya. Yerel liderler, uluslararası topluma sessiz kalmama çağrısı yapıyor.
İsrailli insan hakları grupları da hükümetin bu planlarına karşı çıkıyor. "Barış için Şimdi" hareketinin sözcüsü, "Bu hamle, hem İsrail'in güvenliğini hem de bölgedeki barış umutlarını tehlikeye atıyor" diye konuştu.
Peki, Netanyahu neden şimdi böyle riskli bir hamle yapıyor? Görünen o ki, iç siyasetteki zayıflığını dış politikada güçlü duruşla telafi etmeye çalışıyor. Ama bu strateji, yangını söndürmek yerine körüklemekten başka işe yaramayabilir.
Ortadoğu'nun bu en sorunlu bölgesinde gerilim yükselmeye devam ederken, uluslararası toplumun nasıl bir tepki vereceği merak konusu. Diplomatik kanallardaki hareketlilik, önümüzdeki günlerde daha da artacak gibi görünüyor.