Ortadoğu'da gerilim tırmanırken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun etrafındaki diplomatik çember giderek daralıyor. Öyle ki, Washington'dan gelen son sinyaller, işlerin gerçekten ciddiye bindiğini gösteriyor.
Beyaz Saray'ın koridorlarında fısıltılar dolaşıyor: Biden ekibi, İsrail'e yapılan askeri yardımları ilk kez somut koşullara bağlamayı tartışıyor. Bu hamle -eğer hayata geçerse- iki müttefik arasındaki ilişkilerde tarihi bir kırılma noktası olabilir.
Kritik Görüşme ve Arkasındakiler
Dün akşam saatlerinde Biden-Netanyahu telefon görüşmesi... Resmi açıklamalar her zamanki gibi 'istikrarlı işbirliği' vurgusu yapsa da, kulislere sızan detaylar bambaşka bir hikaye anlatıyor. Görünüşe göre Amerikan Başkanı, İsrailli mevkidaşına neredeyse ültimatom derecesinde net mesajlar iletti.
Şu ana kadar hep 'dostane uyarı' seviyesinde kalan diyalog, artık somut tehditler içeriyor. Gazze'deki insani dramın uluslararası kamuoyunda yarattığı baskı, Biden yönetimini harekete geçmek zorunda bıraktı.
Askeri Yardım Meselesi: Devletin Gizli Gündemi
Peki, bu koşullandırma ne anlama geliyor? Kulislerde konuşulanlara göre, ABD İsrail'e gönderdiği silahların kullanım alanlarına sınırlama getirmeyi planlıyor. Özellikle yoğun nüfuslu bölgelerdeki operasyonlar için Amerikan malı mühimmat kullanımına kısıtlama gelmesi gündemde.
Bu adım, İsrail savunma bürokrasisinde tam anlamıyla şok etkisi yarattı. Zira onlarca yıldır süren koşulsuz destek anlayışı, ilk kez bu kadar sert sorgulanıyor.
- İnsani koridorların derhal genişletilmesi
- Sivil ölüm oranlarının düşürülmesi için somut adımlar
- Yardım kuruluşlarının erişim engellerinin kaldırılması
Beyaz Saray'ın masaya yatırdığı talepler bunlar. Netanyahu'nun bu koşulları ne ölçüde kabul edeceği ise meçhul.
Domestik Siyasetin Baskısı
Biden'ın bu hamlesinde iç politik dinamiklerin etkisi yadsınamaz. Demokrat Parti'nin sol kanadı, seçim bölgelerindeki Arap-Amerikan seçmenin tepkisinden ciddi şekilde endişeli. Michigan'daki son anketler, bu kaygıların hiç de yersiz olmadığını gösteriyor.
Öte yandan, Cumhuriyetçiler fırsatı kaçırmıyor. "İsrail'i teröre teslim ediyorlar!" retoriği, Kongre'nin diğer kanadında yankılanıyor. Bu durum Biden için ince bir siyasi ip üzerinde yürümek anlamına geliyor.
Netanyahu cephesinde ise durum daha da karmaşık. Aşırı sağ koalisyon ortakları, her türlü tavize şiddetle karşı çıkarken, savaş kabinesindeki ılımlı isimler insani mola verilmesi gerektiğini düşünüyor. İsrail Başbakanı, bu ikilemin tam ortasında sıkışıp kalmış durumda.
Sonuç: Kırılma Noktasına Doğru
Önümüzdeki 48 saat kritik önem taşıyor. Diplomatik kaynaklar, Biden yönetiminin nihai kararını bu hafta sonuna kadar açıklayabileceğini belirtiyor. İsrail tarafından somut adımlar gelmezse, Washington'ın 'silah ambargosu' seçeneğini masaya yatırması işten bile değil.
Ortadoğu diplomasisi, yine tarihi bir dönemece giriyor. Netanyahu'nun bir yanda uluslararası baskılar, diğer yanda koalisyonunu bir arada tutma zorunluluğu arasında sıkıştığı bu kritik anda, bölgenin kaderi bir kez daha terazide sallanıyor.