İsrail Basınında Netanyahu Fırtınası: Gazze'deki 'Türk Tuzağı' Alarmı
İsrail Basınında Netanyahu Fırtınası

Tel Aviv'deki gazete bürolarında bugünlerde hummalı bir hareketlilik var. Masaların üzeri dosyalarla dolu, editörlerin yüzündeki ifade ise oldukça gergin. İsrail basını, adeta bir iç hesaplaşmanın eşiğinde.

Netanyahu'ya yönelik eleştiriler o kadar keskinleşti ki, artık 'sert' tabiri bile yetersiz kalıyor. Gazetelerin manşetlerinde neredeyse her gün yeni bir iddia, daha ağır bir suçlama. Sanki bir yarış halindeler - kim daha vurucu başlık atacak diye.

Gazze'deki Görünmez Satranç Tahtası

Türkiye'nin son dönemdeki diplomatik hamleleri, İsrail medyasında 'ustaca kurulmuş bir tuzak' olarak yorumlanıyor. Öyle ki, bazı köşe yazarları bu durumu "Türk usulü satranç" diye nitelendiriyor. Ankara'nın uluslararası arenada artan etkisi ve Filistin meselesindeki kararlı duruşu, İsrail kamuoyunda ciddi kaygılara yol açmış durumda.

Aslında işin ilginç yanı şu: İsrailli analistler Türkiye'nin stratejisini takdir ederken bir yandan da kendi hükümetlerini eleştiriyor. "Neden benzer bir diplomatik beceriyi gösteremiyoruz?" sorusu, neredeyse her tartışmanın ortak paydası haline gelmiş.

Medyadaki Öfkenin Arkasındaki Gerçekler

Peki bu öfke nereden geliyor? Cevap aslında oldukça basit: İsrail kamuoyu, Gazze operasyonunun getirdiği uluslararası izolasyondan rahatsız. Türkiye'nin de aralarında bulunduğu ülkelerin diplomatik baskısı, İsrail'in dış ilişkilerinde ciddi zorluklar yaratıyor.

  • Uluslararası arenada yalnızlaşma korkusu
  • Ekonomik ilişkilerde yaşanan gerilimler
  • Bölgesel ittifaklardaki sarsıntılar
  • Diplomatik kanalların verimli kullanılamaması

Bu maddeler, İsrail medyasının Netanyahu'ya yönelik eleştirilerinin temel dayanak noktalarını oluşturuyor. Ve her geçen gün daha da sertleşiyorlar.

Bir Zamanların Müttefikleri, Bugünün Rakipleri

İronik olan şu ki, Türkiye ve İsrail bir zamanlar stratejik ortaklardı. Şimdi ise ilişkiler o kadar gerildi ki, bazı İsrailli gazeteciler "komşuyla kavga etmenin bedeli" başlıkları atıyor. Ankara'nın Filistin davasına verdiği destek ve uluslararası platformlardaki etkin diplomasisi, İsrail basınına göre Netanyahu hükümetini köşeye sıkıştırmış durumda.

Haaretz gazetesinde dün çıkan bir analizde çarpıcı bir ifade vardı: "Türkiye, bizim oynayamadığımız diplomatik oyunu mükemmel oynuyor." Bu cümle, aslında İsrail medyasındaki genel havanın özeti gibi.

Sadece Siyaset Değil, Kamuoyu da Endişeli

İsrail sokaklarındaki ruh hali de medyaya yansıyor. Kahvehanelerde, iş yerlerinde, toplu taşımada insanların sohbet konusu genellikle aynı: "Bu krizden nasıl çıkacağız?" Türkiye ile yaşanan gerilim, sıradan İsraillilerin de gündeminde üst sıralarda yer alıyor.

Özellikle ticaretle uğraşan kesim, ilişkilerin düzelmesini dört gözle bekliyor. Çünkü biliyorlar ki, komşularla kavga etmek hiçbir zaman karlı olmamıştır.

Sonuç olarak, İsrail medyasındaki bu fırtına sadece Netanyahu'yu değil, aynı zamanda ülkenin genel dış politika stratejisini de sorguluyor. Türkiye faktörü ise bu sorgulamanın merkezinde yer alıyor. Önümüzdeki günlerde hem Tel Aviv'de hem de Ankara'da atılacak adımlar, tüm bölge için belirleyici olacak gibi görünüyor.