İsrail medyası bugünlerde oldukça hareketli. Sanki bir arı kovanına çomak sokulmuş gibi, herkes bir ağızdan konuşuyor. Ve konuşulan tek bir konu var: Türkiye'nin son dönemdeki diplomatik hamleleri.
İsrailli strateji uzmanları, Ankara'nın son dönemdeki açılımlarını masaya yatırmış durumda. Kimi 'sessiz diplomasi' diyor, kimi 'yumuşak güç'... Ama hepsinin ortak noktası, Türkiye'nin bölgedeki etkinliğini artırmaya yönelik adımları.
Basındaki Panik Hali Gözlerden Kaçmıyor
İsrail gazetelerinin manşetleri adeta bir alarm zili gibi. 'Türkiye İsrail'i kuşatıyor', 'Ankara'nın stratejik hamleleri' gibi başlıklar, okurları şaşırtıyor doğrusu. Öyle ki, bazı köşe yazarları bu durumu 'jeopolitik bir satranç oyunu'na benzetiyor.
Aslında işin ilginç yanı şu: Türkiye'nin bölge ülkeleriyle geliştirdiği ilişkiler, İsrail'deki bazı çevrelerde tedirginlik yaratmış durumda. Sanki birileri, Ankara'nın attığı her adımı büyüteç altına alıyor.
Diplomatik Hareketlilik Artıyor
Son dönemde Türkiye'nin bölge ülkeleriyle yaptığı anlaşmalar, imzalanan protokoller... Tüm bunlar İsrail medyasında geniş yankı buluyor. Öyle ki, bazı İsrailli analistler bu durumu 'yumuşak kuşatma' olarak nitelendiriyor.
Peki gerçekten Türkiye İsrail'i çevrelemeye mi çalışıyor? Bana kalırsa bu biraz abartılı bir yorum. Ankara'nın bölgedeki diplomasi trafiğini hızlandırması, doğal olarak komşularıyla ilişkilerini güçlendirmesi - bunlar aslında normal diplomatik süreçler.
Ama görünen o ki, İsrail medyası bu gelişmeleri farklı okuyor. Belki de bölgedeki dengelerin değişmesinden, Türkiye'nin artan etkisinden rahatsızlar. Kim bilir?
Stratejik Endişeler mi, Abartılı Yorumlar mı?
İsrailli uzmanların bazıları oldukça kaygılı. Türkiye'nin bölgedeki enerji anlaşmalarından, askeri işbirliklerine kadar pek çok konuyu 'tehdit' olarak algılıyorlar. Oysa ben şahsen, bunların çoğunun normal uluslararası ilişkiler çerçevesinde olduğunu düşünüyorum.
Şöyle bir bakalım: Türkiye son yıllarda komşularıyla ilişkilerini düzeltmeye, bölgesel işbirliklerini geliştirmeye çalışıyor. Bu, her ülkenin yapması gereken bir şey değil mi? Ama anlaşılan İsrail medyası için durum o kadar basit değil.
Sonuç olarak, İsrail basınındaki bu 'Türkiye fırtınası' devam ediyor. Ankara'nın her adımı, Tel Aviv'deki medya kuruluşları tarafından dikkatle izleniyor. Bölgedeki bu diplomatik gerilim - ya da en azından medyadaki yansıması - önümüzdeki günlerde de gündemi meşgul edecek gibi görünüyor.