İsrail Ordusu Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi, bugün yaptığı beklenmedik açıklamayla adeta bomba etkisi yarattı. Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonların kritik bir dönüm noktasına geldiğini belirterek, "İkinci aşama başladı" ifadelerini kullandı.
Aslında bu açıklama, son günlerde bölgede artan gerilimin sadece resmi bir teyidi oldu diyebiliriz. Halevi, konuşmasında operasyonların "yüksek yoğunlukta" devam edeceğinin altını özellikle çizdi.
Peki Bu İkinci Aşama Ne Anlama Geliyor?
Askeri uzmanlara göre bu geçiş, İsrail'in stratejisinde önemli bir değişimin işareti. Daha önceki hava operasyonları ve sınırlı kara harekatları yerini şimdi çok daha kapsamlı ve derinlemesine bir askeri harekata bırakıyor.
Halevi'nin sözleri hiç de iç açıcı değil: "Zor ve karmaşık günler bizi bekliyor." Bu ifade, önümüzdeki sürecin ne kadar çetin geçeceğinin adeta bir itirafı gibi.
Yerleşim Bölgelerindeki Durum
İsrail savunma kuvvetleri, Gazze sınırına yakın yerleşim bölgelerinde yaşayanlara yönelik tahliye emirlerini bir bir geri çekmeye başladı bile. Sderot, Mivtahim, Nir Am ve Ibim gibi bölgeler artık "güvenli" sayılıyor. Fakat gerçekten öyle mi?
Geçen haftalarda bu bölgelerden tahliye edilen binlerce insan şimdi evlerine dönüyor. Ancak kimse tam olarak neyle karşılaşacaklarını bilmiyor. Psikolojik olarak hazır mılar? Orası oldukça şüpheli.
İnsani Durum Endişe Verici
BM yetkilileri ve uluslararası insani yardım kuruluşları, bölgedeki durumun her geçen gün daha da kötüleştiği konusunda uyarılar yapıyor. Temiz su, gıda ve tıbbi malzeme sıkıntısı had safhada.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'in son açıklamaları durumun vahametini gözler önüne seriyor: "Gazze'de insani felaket yaşanıyor." Bu sözler aslında her şeyi anlatmaya yetiyor da artıyor bile.
İsrail yetkilileri ise operasyonların "Hamas terör hedeflerine yönelik" olduğunu ısrarla vurguluyor. Sivil kayıpların önlenmesi için elinden geleni yaptıklarını iddia ediyorlar. Ama sahada durum gerçekten böyle mi?
Uluslararası gözlemciler ve insan hakları örgütleri, yaşananların orantısız güç kullanımı olduğu görüşünde. Tabii bu da diplomatik kanallarda yoğun tartışmalara neden oluyor.
Ortadoğu'nun bu kadim topraklarında yine kan akıyor. Yine insanlar evlerinden oluyor. Yine çocuklar ölüyor. Ve uluslararası toplum yine çözüm üretmekte yetersiz kalıyor.
Bu operasyonların nereye varacağını, kaç cana daha mal olacağını şimdiden kestirmek oldukça güç. Ancak bir gerçek var ki, bölgedeki gerilim her geçen gün tırmanmaya devam ediyor.
