
Gerginlik hiç dinmek bilmiyor. İsrail, bu sefer de Lübnan'ın güney sınırındaki iki ayrı bölgeye hava saldırıları düzenleyerek bölgeyi yeniden bir barut fıçısına çevirdi. Olaylar, dün akşam saatlerinde başladı ve gece boyunca devam etti.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından yapılan açıklamada—ki bunlar genelde kısa ve özdür—saldırıların "güvenlik tehditlerine karşı" düzenlendiği iddia edildi. Ama bölgedeki gözlemciler, işin iç yüzünün çok daha karmaşık olduğunu söylüyor.
Peki Nereye Saldırdılar?
İlk hedef, Houla bölgesiydi. Burası, sınırın hemen ötesinde, sessiz sakin bir yerleşim yeri olarak bilinirdi bir zamanlar. Artık değil. İkinci saldırı ise—daha da vahimi—Nakura bölgesine düzenlendi. İnsanların denize girdiği, balıkçı teknelerinin sallandığı o sahiller şimdi birer operasyon alanı.
Yerel kaynaklar, saldırıların şiddetiyle sarsıldıklarını belirtiyor. Kimse tam olarak ne olduğunu anlamış değil. Bir anda gök gürültüsü gibi bir ses, ardından derin bir sessizlik... Ve sonra çığlıklar.
Taraflar Ne Diyor?
İsrail tarafı, saldırıların Hizbullah'a yönelik olduğunu iddia ediyor. "Önleyici vuruş" tabirini kullanmayı seviyorlar. Lübnan tarafı ise—resmi açıklama bekleniyor henüz—sivil yerleşimlere yönelik bu saldırıları "kabul edilemez" olarak nitelendiriyor.
BM yetkilileri arabuluculuk için devreye girmeye çalışıyor ama—şahsen düşünüyorum da—bu kadar yıpranmış bir mekanizma ne kadar işe yarar bilemiyorum. Uluslararası toplum yine ikiye bölünmüş durumda: Kimi İsrail'in kendini koruma hakkını destekliyor, kimi ise orantısız güç kullanımını eleştiriyor.
Ortadoğu—yine—bir krizin eşiğinde. Gerilim, adeta havada hissediliyor. İnsanlar evlerine kapanmış durumda, sokaklar bomboş. Kimse bir sonraki hamlenin ne olacağını kestiremiyor.
Peki ya sonrası? Maalesef kimse bu soruya net bir yanıt veremiyor. Bölge, yeniden belirsizlik bulutlarıyla kaplanmış durumda.