
Gökyüzünde aniden beliren savaş uçakları, Lübnan'ın güneyindeki sakin dağ köylerini bir anda cehenneme çevirdi. İsrail ordusundan gelen resmi açıklamaya göre bu, 'hedeflenen bir askeri operasyon'du ama yerdeki manzara çok daha farklı bir hikaye anlatıyordu.
Patlamalar o kadar şiddetliydi ki, onlarca kilometre öteden bile duyulabildi. Dumanlar yükselirken, bölge sakinleri ellerinde kalan son eşyalarıyla evlerini terk etmeye çalıştı. Kimi arabasına atlayabildi, kimi ise sadece ayaklarına güvenmek zorunda kaldı.
Peki Neden Şimdi?
Aslında bu gerilim bir süredir devam ediyordu. Sınırın diğer tarafında roket atışları, bu tarafında ise tedirgin bekleyiş... Ancak bugünkü hamle, ipleri iyice germişe benziyor. İsrail kaynakları, 'güvenlik tehditlerine karşı meşru müdafaa' diyor ama Lübnan tarafının buna cevap vermeyeceğini düşünmek saflık olur.
Bölgeden gelen ilk görüntüler içler acısı: paramparça olmuş binalar, yanmış araziler ve çaresizlik içindeki insanlar. Uluslararası toplumun bu olaya nasıl tepki vereceği ise merak konusu. BM yetkilileri zaten 'tarafları sakin olmaya' çağırdı ama bu çağrıların ne kadar işe yarayacağı meçhul.
Ortadoğu'nun bu kadim toprakları yine kan ve barut kokuyor. Ve maalesef, bu kokuyun ne zaman dağılacağını kimse bilemiyor.