Ortadoğu'da yangın yerine dönen sınır hatlarından yine flaş bir gelişme... İsrail ordusunun insansız hava araçları, bu kez Lübnan'ın güneyindeki Kfar Hamam bölgesine yöneldi. Saldırının ayrıntıları yavaş yavaş netleşirken, bölgedeki gerilimin tırmanışa geçtiğini söylemek yanlış olmaz.
Aslında olan biten, sınırın her iki tarafında da artık neredeyse rutin haline gelen bir karşılıklı ateşkes ihlali sarmalının yeni bir halkası. Fakat bu seferki, İsrail tarafının "hedefli vuruş" olarak nitelendirdiği türden - ki bu tabir genellikle işin renginin değiştiğine işaret eder.
Peki Neden Şimdi?
Bölge kaynakları, saldırının tam olarak nereye yapıldığını ve hedefin ne olduğunu araştırıyor. Kimileri bunun, daha önce İsrail'e yönelik roket atışları düzenleyen bir gruba yönelik olduğunu iddia ediyor. Diğerleri ise durumun daha karmaşık olduğunu, bölgedeki farklı aktörlerin varlığına dikkat çekiyor.
Şunu itiraf etmeliyim ki, Ortadoğu'da hiçbir şey göründüğü kadar basit değil. Görünürdeki hedeflerin arkasında, bölgesel güç mücadelesinin derin izlerini görmemek elde değil. Lübnan-İsrail sınırı, son aylarda adeta bir barut fıçısına dönmüş durumda - üstelik bu, kimsenin gizlemeye çalıştığı bir sır da değil.
Saldırının Yankıları
Olayın hemen ardından bölgedeki güvenlik önlemleri artırıldı. Yerel halk, bir kez daha belirsizlik bulutlarının altında yaşamanın stresiyle baş başa kaldı. Can kaybı olup olmadığı ise henüz netlik kazanmış değil - ki bu da en endişe verici kısım bence.
İsrail tarafı resmi bir açıklama yapmaktan kaçınırken, Lübnan yetkilileri olayı kınadıklarını duyurdu. Fakat bu kınamaların, sahada neyi değiştireceği meçhul. Zira bölgede söz değil, silah sesleri daha gür çıkıyor maalesef.
Son dönemdeki bu tansiyon artışı, aslında daha büyük bir resmin parçası. Bölgedeki güç dengeleri yeniden şekillenirken, küçük çaplı çatışmaların kontrolden çıkma ihtimali hiç de azımsanacak gibi değil. Umarım yanılıyorumdur ama içimde bir his, bunun son olmayacağını söylüyor.