Şam'da bugün gerçekleşen olağanüstü toplantı, Suriye'nin geleceğine dair önemli ipuçları verdi. Ülkenin en tepedeki isimlerinin bir araya geldiği bu kritik buluşmada, belki de en dikkat çeken madde milli marş tartışmasıydı.
Kimileri için sadece bir sembol, kimileri içinse ulusal kimliğin temel taşı... Suriye'nin yıllardır söylenen milli marşı, artık değişim rüzgarlarıyla karşı karşıya. Toplantıya katılan yetkililer, bu hassas konuyu enine boyuna masaya yatırdı.
Şam'da Sessiz Sedasız Başlayan Deprem
Odasında oturup da dışarıdan gelen sesleri dinleyen biri, belki de hiçbir şeyin farkına varmazdı. Ama içeride, ülkenin kaderini etkileyecek kararlar alınıyordu. Suriye devlet televizyonunun kısaca değindiği bu toplantı, aslında sandığımızdan çok daha derin anlamlar taşıyor.
Milli marş değişikliği fikri nereden çıktı? Bu sorunun cevabını tam olarak bilen yok. Ancak şu kadarını söyleyebiliriz: Suriye, uzun süredir devam eden kriz ortamından sonra adeta yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor. Ve bu sayfanın ilk satırları, belki de yeni bir milli marşla yazılacak.
Devletin Sesi mi, Halkın Nefesi mi?
Eski bir bürokratın dediği gibi: "Marşlar sadece nota ve sözlerden ibaret değildir. Onlar bir milletin yüreğinin attığı yerdir." Suriye'nin şu anki marşı, 1936'dan beri ülkenin tarihine tanıklık ediyor. Peki ama artık değişme zamanı mı geldi?
- Toplantıda en çok vurgulanan nokta: "Yeni bir başlangıç" ihtiyacı
- Genç nesille bağ kurma kaygısı
- Uluslararası arenada farklı bir imaj arayışı
Aslında düşününce... Bir marş değişikliği, sadece müzikle ilgili bir mesele değil. Bu, adeta bir devletin kendiyle yüzleşmesi, geçmişiyle hesaplaşması demek. Suriye bunu yapmaya hazır mı? Cevabı zaman gösterecek.
Peki Ya Halk Ne Diyor?
Şam sokaklarında rastgele sorduğum birkaç kişinin tepkileri oldukça karışık. Kimi "Zamanı geldi" derken, kimi "Tarihimize ihanet" diye tepki gösteriyor. Ortada bir şey var ki o da belirsizlik...
"Bizim için o marş sadece bir beste değil," diyor orta yaşlı bir esnaf. "O, çocukluğumuzun okul törenleri, bayram kutlamaları, mutlu günlerimiz demek." Nostaljinin ağır bastığı bu duygusal bağ, karar vericilerin en çok zorlanacağı noktalardan biri olacak gibi.
Değişim rüzgarları esiyor ama yönünü kimse tam kestiremiyor. Üst düzey yetkililerin ağzı sıkı, medya ise temkinli.
Toplantıdan çıkan ilk izlenimlere göre, bu konuda aceleci davranılmayacak. Önce geniş katılımlı komisyonlar kurulacak, halkın ve uzmanların görüşleri alınacak. Yani önümüzdeki günlerde daha çok konuşacağız bu konuyu.
Son söz? Şam'daki o kapalı kapılar ardında alınan kararlar, belki de Suriye'nin gelecek on yıllarını şekillendirecek. Milli marş değişikliği sadece bir başlangıç olabilir. Asıl merak edilen, bu sembolik değişimin ardından nelerin geleceği...
