
Soğuk Savaş'ı anımsatan sahneler, dün Alaska semalarında yeniden yaşandı. Adeta bir gerilim filminin karesi gibiydi: ABD'ye ait F-16 savaş uçakları, Rusya'nın İl-20 tipi askeri keşif uçağını durdurmak üzere havalandı.
Olay, Alaska'nın hemen dışında, uluslararası hava sahasında patlak verdi. Rus uçağı -kim bilir belki de kasıtlı olarak- Amerikan hava savunma bölgesinin sınırlarını zorluyordu. NORAD (Kuzey Amerika Havacılık Savunma Komutanlığı) yetkilileri, radar ekranlarındaki hareketliliği fark eder etmez alarm durumuna geçti.
Ve işte o an: İki F-16, potansiyel bir krizi önlemek üzere pistten fırladı. Pilotlar, Rus uçağına 'derhal bölgeden uzaklaşması' yönünde uyarılarda bulundu. Amerikan tarafının iddiasına göre, Rus İl-20, FIARD (Uluslararası Hava Sahası) kurallarını hiçe sayarak tehlikeli bir oyun oynuyordu.
Peki ya Rus tarafı ne diyor?
Moskova'dan gelen açıklamalar ise bildiğimiz retoriği tekrarlıyor: "Uçağımız uluslararası kurallara tamamen uygun hareket etti, herhangi bir ihlal söz konusu değil." Ancak askeri uzmanlar, bu tür yakınlaşmaların -özellikle de gergin siyasi dönemlerde- nasıl büyük krizlere dönüşebileceğinin altını çiziyor.
Bu aslında ilk de değil. Son aylarda benzer onlarca olay yaşandı. Her seferinde taraflar birbirini provokasyonla suçluyor. Ama bu seferki, diğerlerine göre biraz daha 'sıcak' geçti. F-16'ların müdahale etmeye hazırlandığı anlar, askeri çevrelerde ciddiye alınması gereken bir uyarı olarak yorumlanıyor.
NORAD'ın resmi açıklaması ise olayı doğruladı ancak detaylara girmekten kaçındı. "Hava savunma kimlik bölgemizde bir Rus uçağı tespit edildi, standart prosedürler uygulandı" ifadeleri kullanıldı. Standart prosedür derken? İşte o kısım tam olarak net değil.
Jeopolitik satranç tahtasında bu tür hamleler sıradanlaşmaya başladı. Ama unutmayalım: Bazen küçük kıvılcımlar büyük yangınlar çıkarabilir. Alaska semalarında yaşananlar, uluslararası ilişkilerdeki gerginliğin havada nasıl somutlaştığının bir göstergesi adeta.