
Washington'dan gelen son açıklamalar, uluslararası arenada yeni bir tartışma başlattı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, bir grup gazeteciye yaptığı açıklamada, Rusya'nın ABD ile küresel ölçekte rekabet etmekte zorlanacağını savundu. "Mesele sadece askeri güç değil," diyen Blinken, ekonomik ve teknolojik üstünlüğün altını çizdi.
Blinken'ın bu sözleri, Moskova'nın son dönemdeki hamlelerine bir yanıt niteliğinde. Sanki satranç tahtasında bir piyonu iteler gibi, Rusya'nın Doğu Avrupa'daki etkisini kırmaya çalışıyorlar. Ancak Kremlin sözcüleri, bu iddiaları "hayal ürünü" olarak nitelendirdi.
Diplomasinin Arka Bahçesi
Aslında bu, iki süper güç arasındaki soğuk savaş retoriğinin yeni bir versiyonu. Blinken konuşmasında, "Rusya'nın ekonomik kapasitesi, uzun vadeli bir rekabet için yeterli değil" derken, bir yandan da ABD'nin küresel ittifaklarının gücüne vurgu yaptı. Avrupa Birliği'nin desteğini arkasına alan Washington, adeta bir fil gibi davranıyor - büyük, ağır, ama etkili.
Moskova'dan gelen yanıt ise beklenildiği gibiydi: "ABD'nin kibirli tavırları, uluslararası ilişkileri zehirlemeye devam ediyor." Rus yetkililer, Blinken'ın açıklamalarını "psikolojik savaş" olarak nitelendirdi.
Peki Ya Gerçekler?
Uzmanlar ise bu atışmanın arkasındaki gerçekleri tartışıyor. Bazı analistlere göre, Blinken'ın bu çıkışı, ABD'nin Ukrayna politikasını meşrulaştırma çabası. Diğerleri ise bunun, Çin'e yönelik dolaylı bir mesaj olduğunu düşünüyor.
Şu bir gerçek ki, iki ülke arasındaki gerilim yeni değil. Ancak son dönemde, özellikle enerji piyasalarındaki rekabet, ipleri iyice germiş durumda. Sanki iki dev, petrol ve doğalgaz satrancında birbirlerine şah çekmeye çalışıyor.
Peki bu söylemler pratikte ne anlama geliyor? Muhtemelen önümüzdeki aylarda daha fazla diplomatik manevra ve belki de bazı ekonomik hamleler göreceğiz. Washington ile Moskova arasındaki bu gergin dans, küresel dengeleri sarsmaya devam edecek gibi görünüyor.