Washington'dan Moskova'ya giden resmi mesaj oldukça net ve sert. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, düzenlediği basın toplantısında adeta diplomasi dilinin sınırlarını zorlayan ifadeler kullandı.
"Rusya'nın Çin'den askeri teçhizat temin etmeye yönelik herhangi bir girişimi ciddi sonuçlar doğuracaktır." Miller'ın bu sözleri, odadaki tüm gazetecilerin dikkatle not aldığı o anlardan biriydi. Sanki havada asılı kalmışlardı.
Yaptırım Tehdidi Artıyor
Aslında bu uyarı, ABD'nin Rusya'ya yönelik tutumunda yeni bir sayfa açıyor gibi görünüyor. Miller'ın dediğine göre, Çinli firmaların Rusya'ya askeri malzeme satışı Washington'ın kesinlikle göz yummayacağı bir durum. Hani şu "kırmızı çizgi" dedikleri şeylerden biri işte.
Peki ne olacak? Miller'ın ifadeleri oldukça açık: "Hem Çinli firmalara hem de Rusya'ya yönelik yaptırımlarımızı artıracağız." Bu tehdit boş laf değil - ABD'nin ekonomik yaptırım silahını ne kadar etkili kullanabildiğini hepimiz biliyoruz.
Ukrayna Faktörü
Ortada devam eden bir savaş var ve Washington, Pekin'in Moskova'ya askeri destek sağlamasının bu savaşın seyrini değiştirebileceğinden endişeli. Miller'ın dediği gibi, "Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını sürdürmesine yardım etmek" kabul edilemez.
Bu arada ilginç bir detay daha: ABD yetkilileri, Çin'in Rusya'ya silah satışı konusunda henüz somut bir kanıt olmadığını söylüyor. Ama önlem almak için beklemeye niyetleri yok gibi görünüyor. "Gözümüz üzerlerinde" mesajı veriliyor adeta.
Sonuçlar Ne Olabilir?
Peki bu "ciddi sonuçlar" ne anlama geliyor? İşte burası biraz belirsiz. Ekonomik yaptırımlar mı? Diplomatik yalnızlaştırma mı? Yoksa daha fazlası mı? Miller detay vermiyor ama ses tonundaki ciddiyet, bunun boş bir tehdit olmadığını hissettiriyor.
Uluslararası ilişkilerde bazen söylenmeyenler, söylenenlerden daha önemli olabiliyor. Washington'dan gelen bu mesaj, Çin-Rusya yakınlaşmasından rahatsız olan ABD'nin sabrının taşmak üzere olduğunu gösteriyor gibi.
Şimdi sıra Moskova ve Pekin'de. Bu uyarıyı ciddiye alacaklar mı, yoksa ABD'yi blöf yapmakla mı suçlayacaklar? Uluslararası diplomasinin bir sonraki hamlesini hep birlikte göreceğiz.
